| - Sen ve arkadaşın kusursuz olduğunuzu düşünerek buraya geliyorsunuz. | Open Subtitles | تأتين هنا أنتِ وصديقتكِ ظانين أن الشمس تشرق من مؤخراتكم. |
| Zeyna... sen ve arkadaşın bu köyü, insanları ve beni kurtardınız. | Open Subtitles | (زينا)، أنتِ وصديقتكِ أنقذتما هذا الوادي وهؤلاء الناس وقمتما بإنقاذي |
| Hayır, gerçek kardeşin ve arkadaşın geldi. | Open Subtitles | لا, أختكِ وصديقتكِ هنا |
| Sen ve arkadaşın beni uyuz etmeye başladınız. | Open Subtitles | انتِ وصديقتكِ بدأتم تقلقوني |
| ve arkadaşın Mindy hikayesini çoktan değiştirdi. | Open Subtitles | وصديقتكِ (ميندي) قد تراجعت عن قصّتها بالفعل. |