| Bana limonlu kek tarifini gösterecektin hatırladın mı? | Open Subtitles | كنت على وشك ان ترينى وصفتك لكعكة الليمون ، أتتذكر ؟ |
| Hazır, pasta tarifleri veriyorken, o muhteşem limonlu kurabiyenin tarifini alabilirim. | Open Subtitles | بم أننا نتبادل الوصفات أود وصفتك الجميلة لفطيرة الليمون |
| Kolun için ve sana or... pu dediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر من أجل ذراعكِ ولأنني وصفتك بالسافلة |
| Sen Reçeteni aldın, şimdi benim sıram. | Open Subtitles | أنتِ أخذتِ وصفتك الطبية الأن دوري |
| Demek kendi tarifin. | Open Subtitles | إنها وصفتك الخاصة ؟ |
| Her neyse, ilaçlarınız. | Open Subtitles | على أية حال, ها هي وصفتك. |
| Tanrı'm, aynen annemin tarif ettiği gibi gözüküyorsun. | Open Subtitles | يا الهي انك تبدين تماماً مثلما وصفتك امي |
| Bu reçeten. | Open Subtitles | هذه وصفتك الطبية |
| Eğer Klump boş çıkarsa... siz de formülünüzün daha iyi olduğunu kanıtlayabilirseniz, dikkate alırız. | Open Subtitles | -ان لم يعطنا كلامب الصيغة واستطعت اثبات أن وصفتك أفضل -نعم ؟ |
| Biliyomusun, Bo, dosyandan senin tarifini aldım ve bir yığın barbekü sosu yaptım ve sosları bu kaselerin içine koydum. | Open Subtitles | أتعلم , بو , حصلت على وصفتك من ملف القضية و بعد ذلك صنعت مجموعة من صلصة الشواء , و وضعت هذه الصلصلة في هذه الكوؤس . |
| tarifini harfiyen uyguladım. | Open Subtitles | تتبعت وصفتك بحذافرها |
| Üzgünüm, Ralphie. Bakeoff tarifini kabul etmemiş. | Open Subtitles | آسف يا (رالفي) ، المسابقة رفضت وصفتك |
| Sana dünyadaki en sinir bozucu insansın dediğim için kusura bakma. | Open Subtitles | أعتذر لأنّي وصفتك بأكثر إنسانة مزعجة في العالم. فلم أكُن قد قابلته بعد. |
| Size deli dediğim için bana hala kızgın mısınız? | Open Subtitles | أأنت لاتزال غاضباً لأنك وصفتك بالجنون؟ |
| Ecza hattı çalışıyor. Misty, Reçeteni oku lütfen. | Open Subtitles | تم تفعيل رابط الصيدلية "ميستــــــى " حددى وصفتك |
| Reçeteni al ve payını ödeyip git. | Open Subtitles | -خذ وصفتك و أدفع ما عليك و إذهب |
| Kendi tarifin miydi? | Open Subtitles | هل كانت وصفتك الخاصه ؟ |
| Bu senin takım elbisen, senin tarifin. | Open Subtitles | حُلتك و وصفتك الطبية |
| - İşte ilaçlarınız. | Open Subtitles | -لقد أسأت الفهم -هاك وصفتك |
| Bay Evans, ilaçlarınız hazır. | Open Subtitles | "سيد "أيفانس وصفتك جاهزة |
| Aslında eğer tarif 176° derece fırın diyorsa hiç gerçekleşmeyecektir, çünkü karamelize olma 180° derecede gerçekleşir. | TED | وفي الحقيقة إذا انتهت وصفتك عند الدرجة 350 في الفرن فلن تحدث الكرملة لأنها تبدأ عند درجة 356 درجة . |
| İşte reçeten, Grizzy. Yemeklerden sonra kullan. | Open Subtitles | هذه وصفتك يا (جرزي) ، خذها بعد الطعام |
| Bence geçtiğimiz aylarda formülünüzün bir kısmını içinize çektiniz. | Open Subtitles | تخميني هو أن إمتصاصك للقليل من وصفتك |
| Hatırlat bana da daha sonra reçetelerini kontrol edeyim. | Open Subtitles | ذكريني بأن أتفقد وصفتك الطبية لاحقـاً. |