| - Majesteleri, haberci geldi. - Sorun nedir? | Open Subtitles | سيدي ، رسول وصلَ في هذه اللحظة - ما الأمر - |
| Yine de sürprizin ne olduğunu söyleyeceğim. Amca Londra'dan buraya geldi. | Open Subtitles | سوف أخبركِ بالمفاجأة على أي حال لقد وصلَ عمكِ من (لندن) |
| Merhaba hoşgeldiniz. Arkadaşınız çoktan geldi. | Open Subtitles | مرحباً ، أهلابك ، لقد وصلَ صديقكَ قبلك |
| Kulübenin adli tıp raporu geldi. | Open Subtitles | تقرير الطبيب الشرعي وصلَ من الكبينة. |
| Virüs sağlam bir şekilde geldi. | Open Subtitles | وصلَ الفيروس بسلام. |
| - Lord hazretleri, bu şimdi sizin için geldi. | Open Subtitles | -سيادتُك؟ هذا وصلَ لتوهِ من أجلك |
| Prens Shada biyoteknoloji konferansı için bugün Berlin'e geldi. | Open Subtitles | الأمير ( تشادا ) قد وصلَ إلى " برلين " اليوم لحضور المؤتمر الدولى للتكنولوجيا الحيوية |
| Lord Ryuk erken geldi. | Open Subtitles | اللورد ريوك قد وصلَ مُبكراً |
| Şirketimin başkan yardımcısı geldi. | Open Subtitles | نائب رئيس شركتي قد وصلَ |
| Otur. Avukatın geldi. | Open Subtitles | اجلس، لقد وصلَ مُحاميكَ. |
| Ancak, ne yazık ki, sana bir şey hakkında şans vermeden önce, Hammond geldi. | Open Subtitles | وآسفاه، فقبل أن تواتيني الفرصة لأخبركم بأي شئ، وصلَ (هاموند) |
| Dae-ho Choi az önce geldi. | Open Subtitles | تشوي داي هوو قد وصلَ للتّو. |
| Gloria, Cloutier geldi mi? | Open Subtitles | هَل وصلَ (كلوتيه) بعد يا (غلوريا)؟ |
| - geldi bile. - geldi mi? | Open Subtitles | - لقد وصلَ إلى هُنا بالفِعل |
| Çek geldi. | Open Subtitles | -لقد وصلَ الشيك. |
| Destek geldi! | Open Subtitles | ! لقّد وصلَ الدعم |
| geldi. | Open Subtitles | لقد وصلَ. |
| Bu mektup ne zaman geldi? | Open Subtitles | متي وصلَ ذلك الخطاب؟ ) |
| 3'teki randevun geldi. | Open Subtitles | .لقد وصلَ |