| Belki de bu yüzden dünyaya gelmişimdir. Son sözümü ve Vasiyetimi düşünün. | Open Subtitles | ربما يكون هذا سبب وجودي على الأرض لذلك اعتبروا هذه وصيتي الأخيرة.. |
| Dünyadışına çıkmadan önce Vasiyetimi yenilemem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | أعلم أنه كان علي تجديد وصيتي قبل أن أوافق على الذهاب للعالم الخارجي |
| Tüm dünya bu olaydan haberdar olsun diye son isteğimi ve Vasiyetimi bu siteye bırakacağım. | Open Subtitles | أو يملأون فراغات قصتي بأنفسهم لذا سوف أترك وصيتي على هذا الموقع |
| vasiyetim, zamanı geldiğinde mezar taşıma yazılacak yazı ve cenaze törenimle ilgili isteklerim Pagoda'da. | Open Subtitles | باغودا لديه طرد يحتوي على وصيتي وبعض التعليمات عن الجنازة والنقش |
| Negatifi kasamda vasiyetim ve daha çok para edeceğini sandığım oyuncak ayılarla beraber. | Open Subtitles | النيجاتيف موجود في خزانتي الشخصية, مع وصيتي وبعض اللعب على شكل دببة. والتي اعتقد أنها ستساوى ثروة في المستقبل. |
| İdamıma gel, vasiyetime girersin. İdamına geleceğim. | Open Subtitles | إبتهجي، يمكنك حضورعملية شنقي وسأذكركِ في وصيتي |
| Yarın avukatımı arayıp, seni mirasımdan men edebilirim. | Open Subtitles | يمكن أن أتصل بالمحام صباح الغد وأخرجك من وصيتي |
| Madem konu avukatlardan ve ölümden açıldı, benim avukatım da vasiyetimde değişiklik yapmamı önerdi. | Open Subtitles | حسناً، بما أننا على موضوع المحاميين والموت فإن محاميي نصحني أن أغير وصيتي و أتعرفين؟ |
| Uyanıp, bodruma inip Vasiyetimi okuman gerekiyor! | Open Subtitles | تحتاج إلى الاستيقاظ، و تنزل الى الطابق السفلي و تقرأ وصيتي |
| Şu anda içgüdülerim bana Vasiyetimi hazırlamamı söylüyor, yani müsaadenizle. | Open Subtitles | حسنًا، حاليًا تخبرني غرائزي أنه يجب عليَّ أن أكتب وصيتي الأخيرة، لذا اعذروني |
| Vasiyetimi değiştirdim. Artık sen de varislerimden birisin. | Open Subtitles | عدّلت وصيتي لكي تشملك كمنتفعة. |
| Bende en iyi elbiselerimi, sağlık raporlarımı ve Vasiyetimi alıp dünya turuna çıkmak için Claridon'dan yer ayırttım. | Open Subtitles | لذا وضّبت افضل ملابسي وتقاريري الطبيّة جهزت وصيتي, وحجزت لرحلة حول العالم "على متن "الكليرادين |
| Vasiyetimi güncellemeyi neredeyse bitirdi. | Open Subtitles | على الاغلب هو الان يقوم بتحديث وصيتي |
| Vasiyetimi değiştirmek istiyorum. Annemi aramam gerek. | Open Subtitles | أنا أحاول تغيير وصيتي علي الإتصال بأمي |
| Son vasiyetim ve vasiyetnamem, her şey dahil çalışma masamdaki kilitli çekmecemde yazılmış vaziyette. | Open Subtitles | وصيتي الأخيرة وعهدي إليكم، كل شيء مدوّن وموجود في الدرج المغلق في مكتبي في العمل |
| Benim son vasiyetim ve vasiyetnamem 312 sayfa. | Open Subtitles | وصيتي الأخيرة وعهدي إليكم، مكونة من 312 صفحة |
| Önce onu sonra da seni öldüreceğim. vasiyetim bu değil. | Open Subtitles | سأقتله، ثم أعود وأقتلك وهذه هي وصيتي |
| Ya sana seni vasiyetime koymak istediğimi söylersem? | Open Subtitles | ماذا لو أخبرتكِ بأني سأضع اسمكِ في وصيتي |
| Seni mirasımdan alıkoyuyorum! | Open Subtitles | انتِ خارج وصيتي |
| Duyguların incindi çünkü vasiyetimde şirketimi olağanüstü öngörümle inşa etiğimi kanıtlar nitelikte ek bir delil koydum! | Open Subtitles | والآن أهينت مشاعرك لأنه من طيشي أدخلت بنداً في وصيتي يبين أن |
| Ve benim mirasımı devam ettirecek ve B.S.'e bir son verecek. | Open Subtitles | وسيحمل وصيتي على عاتقه ويضع حداً لهذا المرض |
| Dürüst bir erkekten, diğer bir erkeğe, son isteğim onurlandırma konuşmamın, abartıya kaçılmadan yapılmasıdır. | Open Subtitles | كرجل صادق للآخر إنها وصيتي أن تخطب تأبيني الصادق بدون أي زينة أو إطراء أحمق" |
| Biliyorsun, ben ölünce Vasiyetimle yine sana kalacak. | Open Subtitles | أنت تعرف، كان يجب أن أتوفي وأتركه لك في وصيتي |