| Kosanovich, içinde bir vasiyetname olabileceğini düşünerek, kasayı açması için bir çilingir çağırmıştı. | Open Subtitles | طلب من احد الحدادين ان يأتي ليفتح الخزانه الخاصه بتيسلا ظنا منه انه يوجد وثيقه او وصيه فيها |
| İnsanların boş inançları vardır, vasiyetname hazırlarlarsa öleceklerine inanırlar ve bundan kaçınırlar. | Open Subtitles | الناس لديهم معتقد خرافى بأنه اذا كتب وصيه سيموتون ، لذا لا يكتبونها |
| Zamanını Danışma Meclisi oylarını artırmak için harcamazsan asla bir naip olamayacaksın. | Open Subtitles | لو لم تقضي الكثير ن الوقت في محاولة الحصول على أصوات مجلس الشورى فلن تكوني وصيه على الأطلاق. |
| naip olabilirsin ama kral benim ve yaptıklarının bedelini ödeyeceksin. | Open Subtitles | قد تكونين وصيه لكنني الملك، وستدفعين ثمن مافعلتي |
| Justin'in vasiyetini okumak için avukarımla buluşacağım... | Open Subtitles | أنا سأجتمع مع المحامي الخاص بي في وقت لاحق لكشف وصيه جستن، |
| Evet, vasiyeti ve vekaletiyle birlikte bana postalamış. | Open Subtitles | أجل, لقد أرسله لي مع وصيه و محامي ذو نفوذ |
| Teknik olarak ölmediği sürece vasiyete gerek yok. | Open Subtitles | انت لا تحتاجين الى وصيه لو هي تقنياً حيـه |
| vasiyetname bırakmaması sürpriz oldu, ama bırakmayan da çok var. | Open Subtitles | كانت مفاجأه أنها لم تترك وصيه لكن ، العديد لا يكتبونها |
| Sahte vasiyetname yazmak çok ciddi bir suçtur, bayan. | Open Subtitles | لكن لتزوير وصيه أنها جريمه يجب أن أبلغ الشرطه |
| Benim için yeni bir vasiyetname hazırlamanı istiyorum. Evet. | Open Subtitles | أريدك أن تصيغ وصيه جديده من أجلى |
| Öyle bir değişiklik yapılamazdı. Teyzeniz vasiyetname hazırlamamıştı. | Open Subtitles | لا يمكن أن يحدث تغير فعمتك لم تكتب وصيه |
| vasiyetname yapmamış olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين أنها لم تترك وصيه |
| - vasiyetname hazırlamış, doğru mu? | Open Subtitles | لقد كتبت وصيه أهذا صحيح؟ |
| naip olarak bu kadar gözü kara olmayacağım. | Open Subtitles | لن أكون متهوره عندما أصبح وصيه. |
| Asla bir naip olamayacaksın! Asla! Efendi Nicholas. | Open Subtitles | ولن تصبحي وصيه,أبداً. سيد نيكولاس. |
| Eğer ben bir naip olsaydım birlikler Francis'in istediği gibi kalacaktı. | Open Subtitles | لو غدوت وصيه عندها القوات ستبقى... هذا ما كان يرغب به فرانسس. |
| Onu naip olmak için kullanacağım. | Open Subtitles | سأستخدمه لأغدو وصيه |
| Patron, Astsubay Dobbs'ın vasiyetini imzalayan iki tanığı buldum. | Open Subtitles | لقد تعقبت الشاهدين الذين وقعوا (على وصيه الضابط (دوبز |
| Harrison's vasiyetini sen değiştirdin ve onu öldürdün hep sensin o | Open Subtitles | غيرت وصيه (هاريسون) ثم قتلته كان أنت طوال هذا الوقت |
| İçine patron Man-gil'in vasiyetini koydum. | Open Subtitles | ، هناك (لقد أحضرت لك وصيه الزعيم (مان جيل |
| Thomas Popper'ın vasiyeti. Tutkularıma ortak olan Coğrafi Keşif Vakfının değerli üyelerine Slovanya müzik arşivimi, Taho ve Özbek çadırlarımı bırakıyorum. Benim küçük Tomim. | Open Subtitles | أخر وصيه لتوماس عقلة الاصبع , الى اهلى وعشيرتى , اترك اكتشافاتى وباقى ممتلكاتى , الى ابنى الصغير تومى |
| Onu, kalemi alıp yeni vasiyeti imzalamaktan başka çaresi kalmayana kadar aç bıraktım. | Open Subtitles | لقد جعلته يعطش حتى لا يكون له خيار إلا أن ياخذ ذاك القلم اللعين ويكتب وصيه جديده |
| evet. ayda 250 bin dolar vasiyete ödemelerle ilgili ek madde konmuş | Open Subtitles | نعم، ربع مليون كل شهر هناك اضافه إلى وصيه (هاريسون) تتضمن هذا |