| Bu yüzden kaçtım, parıldayan denizi geçip sonunda toprağa yeniden ayak bastığımda, duyduğum ilk şey yine o lanet ses oldu. | Open Subtitles | لذا هربت. عبرتُ البحر المُتلألئ. وأخيرًا عندما وطأت قدمي اليابسة مُجدّدًا، أوّل شيءٍ سمعتُه كان ذلك الصوت اللعين. |
| ...sonunda toprağa yeniden ayak bastığımda, duyduğum ilk şey yine o lanet ses oldu. | Open Subtitles | وأخيرًا عندما وطأت قدمي اليابسة، أوّل شيءٍ سمعتُه هو ذلك الصوت اللعين. |
| Bilmiyorum. Demin üzerine bastım. Ormanın içinde duruyordu. | Open Subtitles | لا أعلم,لقد وطأت عليها مؤخراً كانت هنا في الغابات |
| Eğer bu adaya bir daha ayak basarsan, hapse girersin. | Open Subtitles | إذا وطأت هذه الجزيرة مرّة أخرى ستودع السجن. |
| Yani kutsal yerlerden birine basacak olursan Leviathan seni Irkalla'ya çekecektir. | Open Subtitles | يعني أنك لو وطأت بقدر الخنصر على إحدى القبور المقدسة سيسحبك لوثيان إلى الأسفل عند إيركالا |
| Mayınlardan birinin üstüne bastığımdan beri... patlayıcılar üzerinde düşünüyorum. | Open Subtitles | مؤخراً ظللت أفكر بالمتفجرات كثيراً... منذ أن وطأت على إحداها |
| Mars'a geldiğimden beri ilk kez öyle yapacağım. | Open Subtitles | وللمرّة الأولى مُنذ أن وطأت قدمي سطح المرّيخ، أفهم ما قالته. |
| Ardından toprağa nihayet tekrar ayak bastığımda ilk duyduğum şey o sesti. | Open Subtitles | وأخيرًا عندما وطأت قدمي اليابسة، أوّل شيءٍ سمعتُه كان ذلك الصوت. |
| Bu yüzden kaçtım, parıldayan denizi geçip sonunda toprağa yeniden ayak bastığımda, duyduğum ilk şey yine o lanet ses oldu. | Open Subtitles | لذا هربت. عبرتُ البحر المُتلألئ. وأخيرًا عندما وطأت قدمي اليابسة مُجدّدًا، أوّل شيءٍ سمعتُه كان ذلك الصوت اللعين. |
| Hadi bakalım! ...sonunda toprağa yeniden ayak bastığımda, duyduğum ilk şey yine o lanet ses oldu. | Open Subtitles | وأخيرًا عندما وطأت قدمي اليابسة، أوّل شيءٍ سمعتُه هو ذلك الصوت اللعين. |
| Bu yüzden kaçtım, parıldayan denizi geçip sonunda toprağa yeniden ayak bastığımda, duyduğum ilk şey yine o lanet ses oldu. | Open Subtitles | لذا هربت. عبرتُ البحر المُتلألئ. وأخيرًا عندما وطأت قدمي اليابسة، أوّل شيءٍ سمعتُه كان ذلك الصوت. |
| Köpeğinin pisliğine bastım hayvan herif! | Open Subtitles | لقد وطأت على فضلات كلبك أيها الأخرق |
| Taşa falan bastım galiba. | Open Subtitles | وطأت على حجر أو شىء من هذا القبيل |
| - Onlardan birine bastım. - Kara mayınına basıyorum. | Open Subtitles | وطأت على واحد أنا أقف على أرض ملغومة |
| Bir daha bu toprağa ayak basarsan kutsal bir yeri bozduğun için Cheyenne ulusunun bütün gücü üzerine çökecektir. | Open Subtitles | .. إن وطأت قدماك هذه الأرض ثانيّةً "فستتهاوى عليك قوى أمّة "الشايان . لأنّه ازدرئت أرضاً مقدسة |
| Eğer ona basarsan ayağın gider | Open Subtitles | إنْ وطأت عليه ستفقد قدميك |
| Bir daha kumarhaneme ayak basacak olursan dışarı yürüyemeyecek halde çıkarsın. | Open Subtitles | إن وطأت قدميك الكازينو خاصتي مجددًا فلن تتمكن من السير للخارِج مجددًا |
| Macaristan'a ayak bastığımdan beri takip ediliyorum. | Open Subtitles | بدأت متابعتي منذ أن وطأت قدمي "هنغاريا" |
| Sizi bilmem ama çocuklar, ben buraya geldiğimden beri sanki tüm dünyam tersine döndü. | Open Subtitles | لا أعلم بشأنكم يا أصدقاء و لكن منذ أن وطأت قدماي هذا المكان أحسست أن حياتي إنقلبت رأسا على عقب. |
| Bir şeye mi bastın? Ayakkabını çıkar. | Open Subtitles | هل وطأت على شيء؟ |
| Yumuşak bas çünkü üstüne bastığın şey benim hayallerim." | Open Subtitles | "لتتطأها بنعومه... لأنك وطأت أحلامى." |