| İşte burada. çocuğun da elimizde. Şimdi söyle, o nerede? | Open Subtitles | هاهى زوجتك وطفلك أيضاً معنا أين مانبحث عنه؟ |
| İşte burada. çocuğun da elimizde. Şimdi söyle, o nerede? | Open Subtitles | هاهى زوجتك وطفلك أيضاً معنا أين مانبحث عنه؟ |
| Bu bebeği doğurmayı seçebilirsin ve bebeğin bir çok bebeğin hayatını kurtarabilir. | Open Subtitles | إختيار حمل هذا الطفل حتى موعد ولادته وطفلك سينقذ الكثير من الأطفال |
| - Söylemeyeceğiz. İyileşeceksin. - bebeğin de iyi olacak. | Open Subtitles | نحن لن نخبرك أنتي ستصبحي بخير وطفلك سيكون بخير أيضا |
| Şatonuzu bastılar. Karını ve çocuğunu vahşice doğradılar. | Open Subtitles | لقد هُوجم منزلك وقتلت زوجتك وطفلك بكل وحشية لا يمكن وصفها أبداً |
| Sen, her türlü acıyı hakettin, ama karın ve oğlun etmedi. | Open Subtitles | أنت تستحق كل الألم الذي يمكن أن تحصل عليه ولكن زوجتك وطفلك لا يستحقون هذا |
| Eğer eşinizle oğlunuz kendilerini eşiğimde bulursa kasabadaki herkesi gibi, kapısını açık bulacaklar. | Open Subtitles | إذا جائت زوجتك وطفلك عند بابي هم كالآخرين في هذه المدينة |
| Sen Carla ve bebeğini bej Volvo'nla gezdirirken... ben de hapishanede veya ölü olacağım ki, aynı kapıya çıkar. | Open Subtitles | وتقود (كارلا) وطفلك إلى الجنون في سيارتك (الفولفو) باللون البيج وأنا سأكون ميتاً أو في السجن مجدداً, والأمر سيان |
| O zaman ona inanma. Önemli olan bebeğinle sensin. | Open Subtitles | أذن لا تصدقيها كل ما يهم هو أنتِ وطفلك |
| İki kere boşandın Ağabey'inin koltuğunda yaşıyorsun ve tek çocuğun da 10. sınıfta, sınıfta kalıyor. | Open Subtitles | حسنا.لقد تطلقت مرتين انت تعيش على أريكة أخوك وطفلك الوحيد سيسقط في الصف العاشر |
| - Sen ve çocuğun bizim için çok önemlisiniz. | Open Subtitles | أنت وطفلك بالغان الأهمية بالنسبة إلينا كثيراً |
| Karın ve çocuğun senin yüzünden yerde kanlar içinde yattığında ve bununla yaşamak zorunda kaldığında göreceğiz. | Open Subtitles | عندما تموت زوجتك وطفلك وستعيش عالمًا أنّك سبب ذلك. |
| Sadece senin doğacak çocuğun değil, hepimiz çok şanslıyız. | Open Subtitles | -فأنتى محظوظة من بيننا جميعا ,أنت وطفلك. |
| çocuğun gelir kahvaltıyı beğenmez. | Open Subtitles | "بييه" : وطفلك يأتي ليقول "وأنت ترد : "حسناً |
| Biliyorsun ki, seninle turneye gelemem bebeğin karnımdayken. | Open Subtitles | تعلم اني لا استطيع ان اكون معك على الطريق ليس وطفلك بداخلي |
| Ve hem Vince için hem de bizim için senin ve ufak bebeğin orada bulunması önemli. | Open Subtitles | ويعني له الكثير ولنا أن تحضري أنت وطفلك الصغير |
| Ve hem Vince için hem de bizim için senin ve ufak bebeğin orada bulunması önemli. | Open Subtitles | ويعني له الكثير ولنا أن تحضري أنت وطفلك الصغير |
| Seni görmeye gelen anneni, karını ve çocuğunu acı içinde korkutup ağlamaya zorluyorsun ve onlara ülkesini parçalayan oğul, koca ve baba olarak görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدلت بالنحيب والخوف والآسف ما جعلت أمك وزوجتك وطفلك يرونه إبن يرى أبوه يدمر موطنه |
| Eşin ve çocuğunu duydum? Onlar kaçmaya çalışmış. | Open Subtitles | ماذا عن زوجتك وطفلك اللذان يحاولان مغادرة المدينة ؟ |
| En önemlisi de, karını ve çocuğunu sev. | Open Subtitles | شيء مهم جدا، أَحبّ زوجتك وطفلك |
| Senin oğlun da dazlak bonesi babaanne gözlükleriyle, elinde Tweety uçurtması, "esnekliği" keşfettiğini ilan ediyordu. | Open Subtitles | وطفلك في غطاء أصلع... ونظارات جدّة... معه طائرة ورقية... |
| Hanımlarınız ve oğlunuz henüz gelmediler. | Open Subtitles | زوجاتك وطفلك لم يصلوا بعد |
| Ama biz seni ve bebeğini canlı istiyoruz. | Open Subtitles | ولكننا نريدك وطفلك حيّان ترزقان. |