"وطلبتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• ve
• istedim
• ettim

Eğer ameliyattaki asistanım olsan ve sana çekumu ayırmanı söylesem ne kullanırsın?
لو كنتِ المقيم الذي يساعدني وطلبتُ منكِ تسليخَ المستقيم فماذا كنتِ لتستعملي؟

Dizlerimin üstüne çöküp Tanrıdan güç ve af diledim. Bu şekilde başa çıktım.
ركعتُ على ركبتيّ وطلبتُ من الرب القوة والمغفرة بهذه الطريقة تعاملتُ مع الأمر

Bir alıcım ona aşık oldu ve inanılmaz bir fiyat biçtim hemen orada depozitosunu verdi.
وطلبتُ سعراً فاحشاً ودفعت لي عربوناً فوراً

Meksika Elçiliği'ni arayıp "yerli topluluk hakları" ortaklığı konusunda ağız aramalarını istedim.
حسناً، اتّصلتُ بالسفارة المكسيكيّة وطلبتُ منهم أن يقيسوا نبض حقوق السكّان الأصليين.

Ben de 100.000 Sterlin istedim.
وقد عَرَض عليها عشرون ألف جنيه ومِن ثم كلّمتُه وطلبتُ منه مائة ألف.

Arayıp biraz bira ve cips almasını istedim.
وطلبتُ منها إحضار بعض البيرة ورقائق البطاطس إلى البيت

Çıkma teklif ettim.
لقد قابلتها في طابور لشراء القهوة يوم الجمعة الماضي، وطلبتُ مواعدتها

Dediğiniz gibi gazete okuyordu ve gidip şeker alabilir mityim diye sordum.
تماماً كما قلتِ، كان يقرأ صحيفته وطلبتُ منه السكر

Şef'ten bunu kontrol etmesini ve doğruysa oğlumun yardım alması için ona yardım etmesini rica ettim.
وطلبتُ من القائدة أنّه لو كان هذا ما يقوم به، فإنّ عليها أن تدخله في برنامج للعلاج.

Neyse ki ben seni durdurdum ve uzak durmanı söyledim.
لحسن الحظ توقفتُك وطلبتُ منك أن تبتعد عن الأمر

Boşanmak istiyordum fakat o istemiyordu ve bu yüzden beni taciz ediyor.
وطلبتُ الطلاق، ولم يرد هو ذلك، ولهذا فهو يطاردني الآن.

Kapıya dek seni takip ettim, nereye oturacağını tahmin ettim ve bilet satıcısına koltuğumu değiştirttim.
،تبعتك إلى البوّابة ،واكتشفت أين ستجلسين وطلبتُ من مسئول التذاكر أن يبدّل مقعدي

Kenara çektikten sonra ehliyetini sordum. Alkol kokuyordu ben de üflemesini istedim. - Üfelemek mi?
بعد إيقافه طلبت رؤيه رخصة قيادته ورصدت رائحه كحول وطلبتُ منه ان ينفخ ينفخ؟

Ama onu buldum ve ondan başka bir makine yapmasını istedim.
لكني وجدته وطلبتُ منه صُنع جهاز آخر

Maddie'den Gracie'yi almasını istedim.
وطلبتُ من مادي الأهتمام بغرايسي

Ben hiç bir şey istedim mi?
هل سبقَ وطلبتُ منكِ أيّ شيء؟

Hiç senden bir iyilik istedim mi?
هل سبق وطلبتُ منك خدمةٌ؟

Asuna'yı kurtardıktan sonra Kayaba'nın bana verdiği Dünya Tohumu'nu Agil'e verdim ve ondan analiz etmesini istedim.
(بعد إنقاذي لـ(أسونا (أخذتُ بذرة العالم وأعطيتها لـ(أغيل وطلبتُ منه تحليلها

Güzel olduğunu düşündüğüm için bir kaç kere çıkma teklif ettim.
ظننتُ أنّها رائعة، وطلبتُ الخروج معها بضع مرّات.