| Bir çömlek, bir tabak ve iki kaşık çıkardım enkazdan. | Open Subtitles | وجدت وعاءاً وصحن وملعقتين بين الأنقاض. |
| İyi bir çömlek yapmana bile gerek yok. | Open Subtitles | أنت لن تجبري أبداً لتصنعي وعاءاً جيدا. |
| Kötü bir çömlek yaptım. | Open Subtitles | أنا صنعت وعاءاً سيئاً. |
| Kim çikip da kaseye kocaman toplar koyayim demis? | Open Subtitles | من أول من قال: "مرحباً، أنا أعرف.. وعاءاً كبيراً من الكُرات" |
| Kim çıkıp da kaseye kocaman toplar koyayım demiş? | Open Subtitles | من أول من قال: "مرحباً، أنا أعرف.. وعاءاً كبيراً من الكُرات" |
| Himalayalardaki Tibet'teydi bu. Kafasını tıraş etti, pirinç dilenmesi için ahşap bir kase verildi ona ve mutluydu. | Open Subtitles | لقد حلق رأسه ،و أعطى وعاءاً خشبياً و كان سعيداً |
| Şimdiye kadar yaptığım ilk salata büyük kase dolusu kızarmış ekmek salatasıydı. | Open Subtitles | أول سلطة قد حضرتها كانت وعاءاً كبيراً من الخبز المحمص |
| Geçen dört yılda yeteneklerimi görmezden gelmek istiyorsa bir kase duman tüten "canı cehenneme" çorbası içebilir. | Open Subtitles | وإذا أراد أن يغضّ الطرف عن موهبتي لأربع سنوات متتالية... فيمكنه أن يتناول وعاءاً ساخناً جدّاً من حساء "سحقاً لك"! |