"وعدتهم" - Translation from Arabic to Turkish

• söz verdim
• sözünü verdim
• Onlara söz
• dair söz
• sözü verdim
• sözü verdin
• söz vermiştim
• söz verdiğine
• sözü vermiştiniz

Bu işi yerinde inceleyeceğime dair söz verdim.
لقد وعدتهم بأن أقوم بمعاينة وفحص الموقع فحصا دقيقا

Onları götüreceğime söz verdim.
ليس حيث كنا ذاهبين وعدتهم ان يكونوا علي مقربة

Onlara, demir kubbede olandan daha iyi bir güdüm sisteminin sözünü verdim.
بسلسلة الغذاء لقد وعدتهم بنظام للتحكم عن بُعد

Onlara söz verdim komutanım. Onları sağ salim evlerine, annelerine döndüreceğime dair söz verdim.
لدي كلمتي يا سيدي لقد وعدتهم بانني ساعيدهم الى امهاتهم

Ve bunlar, dostlarımın tümüne, güvence sözü verdim.
وكل هؤلاء هم اصدقائى ولقد وعدتهم بالأمان

Bunu onarırlarsa cezalarından kaç yıl düşürme sözü verdin?
كم سنة وعدتهم أن يقضوها خارجاً إذا قاموا بإصلاحه

Taşınmalarına yardım edeceğime söz vermiştim.
لقد وعدتهم أنني سوف أساعدهم في نقل الأشياء

Ve İsrail'in HIV ile savaşmak için büyükçe bir yardım paketi söz verdiğine inanıyoruz.
ونظن أن (إسرائيل) وعدتهم برزمة معونات كبيرة للوقاية من فيروس الإيدز

Bu davranış bazılarını kızdırmış olabilir. - Onlara yeni bir hikâye sözü vermiştiniz.
هذا قد يغضبهم، فقد وعدتهم بحبكةٍ جديدة.

Müfreze Çavuşluğu seni kurşunlardan mümkün mertebe uzak tutacaktır. Onlara söz verdim komutanım.
لدي كلمتي يا سيدي لقد وعدتهم بانني ساعيدهم الى امهاتهم

- söz verdim. - Geçen haftalardaki iyi davranışların bir yalan yüzünden yok oldu gitti.
لقد وعدتهم كل تلك التصرفات الجيدة في الأسابيع الماضية

Dışarıda birkaç öğrenci var. Beni çizmeleri için onlara söz verdim.
وهناك بعض الطلبة في الخارج، وعدتهم بأن يقوموا برسمي

Seni eve tek parça götürmeye söz verdim.
لقد وعدتهم بأنَّنا سنعيدكـ إليهم قطعةً واحدة

Gerçeği söyleyeceğime dair söz verdim. Söyleyeceğiz de.
وعدتهم بالحقيقة، وسنقوم الآن بالوفاء بذلك العهد

Hepsine bu olayın sonuna kadar gideceğimizin sözünü verdim.
وعدتهم جميعاً أننا سنمسك من هو وراء ذلك

Yıllarca onlara kutsal bir dirilişin sözünü verdim.
لسنوات، وعدتهم بإحياءٍ مُقدّس.

Sen de onlara vize temin ettin. Onlarla ilgileneceğimize dair söz vermiştim.
وعدتهم بأننا سنعتني بهم لقد كانوا يعملون لدينا

- Onlara seksi erkek oyuncu sözü verdim onlar da Whippoorwill'la ilgili övgü dolu bir yazı yazma sözü verdiler.
وعدتهم برجال جذابين "ووعدوني بمتابعة الكتابة عن طائر الويبورويل في مجلتهم الأولى - "حسنٌ يا "داش -

Onlara Kendrick'i teslim etme sözü verdin, ...ama hiçbir sonuç alamadılar.
لقد وعدتهم بشبكة كاندريك ولم يحصلوا عليها