"وعديمة" - Translation from Arabic to Turkish

• ruhsuz
• acımasız
• anlamsız ve
• beceriksiz ve

Sen insafsız, ruhsuz, alçak bir sahtekârsın.
إنكِ قاسية وعديمة الشفقة ومشاكسة ولئيمة

Yakınları onu acımasız, duygusuz ve ruhsuz olarak görmüş.
"فعهدها قومها قاسية وعديمة الشعور وجوفاء"

Çok acımasız ve merhametsizdir. Sadece üzgün olduğunu söyle.
هي أصيلة وعديمة الرحمةُ باردةُ فقط انظري إليها، أنت آسف

Güzel kurnaz ve acımasız.
{\fnArabic Typesetting}جميلة {\fnArabic Typesetting}مخادعة {\fnArabic Typesetting}وعديمة الرحمة

Peki blackberry kullanmak istemezsek, çünkü çok anlamsız ve salak şeyler?
ماذا إذا لم نُرد إستعمال البلاكبيري لأنها غبية وعديمة الفائدة

Birini öldürmekten hüküm giymemiş olduğun için bu enstitüde ceza çekmenin temeli anlamsız ve hükümsüz durumda.
وبما أنك لم تعد متهماً بقتل أحداً{\pos(195,220)} فقد صارت الأسس التي يقوم عليها{\pos(195,220)} احتجازك في هذه المصحة{\pos(195,220)} باطلة وعديمة الجدوى{\pos(195,220)}

Silik, beceriksiz ve deneyimsiz olduğumu biliyordun çünkü hem hakkımda hiç dedikodu da yapılamazdı.
لأنك كنت تعرف أننى بلهاء وحمقاء .... وعديمة الخبرة ولن تطلق شائعات عنى أبداً

Onu sokaklara salan kişiye, kansız, ruhsuz avukatına odaklanmalıyız. Ellen Wolf!
محامية الدفاع مصّاصة الدماء وعديمة الروح (إيلين ولف)!

Onu sokaklara salan kişiye, kansız, ruhsuz avukatına odaklanmalıyız. Ellen Wolf'a!
علينا السعي لرأس الداء محامية الدفاع مصّاصة الدماء وعديمة الروح (إيلين ولف)

Onu sokaklara salan kişiye; kansız, ruhsuz avukatı Ellen Wolf'a odaklanmalıyız!
علينا السعي لرأس الداء محامية الدفاع مصّاصة الدماء وعديمة الروح (إيلين ولف)!

Adi ve ruhsuz bir insan oldum.
لقد أصبحت ليئمة وعديمة الروح

Bakın, Rebecca acımasız ve kalpsizdi.
ريبيكا كانت قاسية وعديمة رحمة