| Ama gene de yıllardır burada barış içinde yaşadık. | Open Subtitles | وكنهم كانوا مسالمين وعشنا بسلام لعده أعوام |
| Beraber Princeton'a gidip sonsuza dek mutlu yaşadık. | Open Subtitles | فقد ذهبنا لجامعة برينستون معاً وعشنا في سعادة أبدية |
| Daha sonraki iki hafta boyunca... gayet mutlu yaşadık. | Open Subtitles | وعشنا في سعادة ابدية لمدة اسبوعان حتى تم تبنيها |
| Aynı okula giderdik... ayni mahallede yaşardık. | Open Subtitles | قبل عشرة أعوام. لقد أرتدنا نفس المدارس وعشنا في نفس الحيّ |
| Beraber çalıştığımız, beraber eğitim gördüğümüz, beraber yaşadığımız bir ordu. | Open Subtitles | في الجيش عملنا سوية , تدربنا سوية , وعشنا سوية |
| Rue Port de Neuve 20 adresinde küçük bir evde yaşıyoruz. | Open Subtitles | وعشنا فى بيت صغير على مرفأ ريو دى نوفى بجنيف. |
| Lisedeyken, Rotary Öğrenci Değişim Programında tanıştık. Bir dönem boyunca Norveç'de yaşadık. | Open Subtitles | لقد تقابلنا عندما كنا طلاب تبادل ثقافي في المدرسة وعشنا مع بعضنا لمدة فصل في نورواه |
| Baban ve ben 38 güzel yılı birlikte yaşadık. | Open Subtitles | أنا ووالدك خضنا الكثير وعشنا لمدة 38 سنة مع بعضنا |
| Gençliğimle birlikte anneni de geri kazanmıştım. Mutlu mesut yaşadık. | Open Subtitles | استعدتُ شبابي وظفرتُ بها وعشنا في سعادة |
| Daha önce birlikte yemek yapardık ve beraber yaşadık. | Open Subtitles | طبخنا سوياً من قبل وعشنا سوياً ايضاً |
| Biz ikiydik. Bir gibi yaşadık. | Open Subtitles | لقد كنّا إثنان، وعشنا كشخصٍ واحد. |
| Rom piyasasını ele geçirdik ve krallar gibi yaşadık. | Open Subtitles | احتكرنا سوق شراب الرم وعشنا كالملوك. |
| Tıpkı birçoğunuz gibi ırka, önyargıya, ayrımcılığa ve basmakalıp örneklere dair bir şeyler yaşadık, hikâyeler duyduk ve "Irkçılığı anlıyoruz, anladık, anladık" şeklinde dolanıyorduk. | TED | كالعديد منكم هنا اليوم سمعنا وعشنا قصصاً كثيرةً، عن العرق والتعصُّب والتمييز والأفكار المسبقة وكنا نقول: "فهمنا العنصرية، فهمناها". |
| Birlikte savaştık, birlikte yaşadık. | TED | حاربنا معا، وعشنا معا |
| Evet, iki sene boyunca birlikte yaşadık. | Open Subtitles | اجل , وعشنا معا لسنتين |
| Hayatlarımızın yarısını birlikte yaşadık. | Open Subtitles | .وعشنا نصف حيواتنا معًا |
| Ve çeşitli yerlerde yaşadık. | Open Subtitles | وعشنا بكل انواع الاماكن |
| Değişik yerlerde yaşardık. | Open Subtitles | وعشنا في أماكن مختلفة |
| Ama Western Woods'ta yaşadığımız sürgün sırasında kızlarını çok iyi yetiştirmişti. | Open Subtitles | لكنها أحسنت تعليم بنتيها وعشنا معا منبوذات فى الغابة الغربية |
| Morningside'da yanlarında 10 saniye falan yaşadığımız aileyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | بالمناسبة أتذكرين تلك العائلة التي تبنتنا وعشنا لفترة قصيرة في ضاحية "مورنينج سايد" |
| O zamandan beri orada yaşıyoruz. Sizi böyle bulduk. | Open Subtitles | أقمنا قاعدة لنا وعشنا فيها لهذا استطعنا إيجادكم |