| Sivil koruma generali, uyuşturucu kaçakçısı ve İtalyan mafyasının üyesi. | Open Subtitles | لواء من الحرس الوطني، مهرب مخدرات وعضو من المافيا اﻹيطالية |
| Çok dindar biri ve Muhafazakar Parti'nin bir üyesi. | Open Subtitles | إنّه شديد التديّن، وعضو في الحزب المحافظ.. |
| Jimmy'ye göre başkan ile parlamento üyesi James arasında bir haltlar dönüyordu. | Open Subtitles | شعر جيمى بأن عميد الاسرة وعضو الكونجرس جيمس يعملون شيئا مريبا فى الخفاء |
| Elimizde ölü bir El-Kaide üyesi ölü istihbarat ajanı, ölü plastik cerrahı ve yeni yüzlerini bilmediğimiz üç terörist var. | Open Subtitles | إذاَ لدينا عضو القاعدة ميت وعضو استخبار سابق ميت وجراح تجميلي ميت |
| Dünyada yalnızca 192 üyesi olan bir kulübün üyesisin. | Open Subtitles | انت رئيسة دولة وعضو في نادي مخصوص يضم 192 عضو |
| Meclis üyesi Lee Kyung Wan ve Hea Won arasında rüşvet olduğu iddia ediliyor. | Open Subtitles | حول شركة التشييد البحرى وعضو مجلس الشعب السيد لى كيونج وان وبخصوص قضيه الرشوى من الباطن |
| Bir Visualize muhalifi bu akşam burada öldürüldü bir üyesi de olay mahallinde ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | لقد قتل هنا ناقد للمُنظمة هذا المساء، وعضو يظهر في مسرح الجريمة. |
| New York'tan demokrat kongre üyesi bilinen konuşkanlığının aksine oldukça suskun ve kaçamak davrandı. | Open Subtitles | المتحدث الديمقراطي وعضو الكونجرس لمدينة نيويورك عقد لسانه فجأه ولم يستطع المراوغة. |
| Paul bak, Neşemizi kaçıran kişi olma, kınama kurulunun oy hakkı olmayan yardımcı üyesi gibi, | Open Subtitles | حسناً , بول , أنظر ليس لأقتل المرح ولكن باعتباري ممن ليس لهم حق التصويت وعضو مساعد لمجلس المبني |
| Hastanenin sahibi ve yönetim kurulu üyesi olarak, burasını tekrar düzene koymanın ne kadar zorlukla gerçekleştiğini biliyorum. | Open Subtitles | كمالك وعضو في مجلس الإدارة، أعلم كيف كانت الأمور صعبة لإعادة هذا المكان على أقدامه. |
| Burada bankacılar avukatlar, şehir meclis üyesi var. | Open Subtitles | ثمّة مصرفيون ومحامون وعضو بمجلس المدينة. |
| 47 koloni üyesi 16 ikinci nesil embriyo ve tabii ki bir mürettebat üyesini kaybettik. | Open Subtitles | و16 من جيل الأجنة الثاني، وعضو واحد من أفراد الطاقم بوضوح. |
| AM: Milli güvenlikte bir uzman ve kongrenin bir üyesi olarak göç ile ve son zamanlarda özellikle sınır duvarıyla ilgili sorunları düşünmeniz istendi. | TED | آ.م: بصفتك خبيرا في الأمن القومي وعضو في الكونغرس فقد طُلب منك النظر في قضايا متعلقة بالهجرة وفي السنوات الأخيرة، وبالأخص في قضية الجدار الحدودي، |
| Ryan Reed yıllık editörü ve onur kurulu üyesi. | Open Subtitles | مُحرر الكتاب السنوي وعضو في مجتمع الشرف |
| Belki bana ve bu meclis üyesi için bir tur ayarlayabilirsiniz? | Open Subtitles | ربّما قد تقدم لي أنا وعضو المجلس جولة؟ |
| Bir ABD Hava Kuvvetleri subayı ve çok gizli bir organizasyon üyesi kayıplar ve sen suça bulaştın. | Open Subtitles | - لا أستطيع ضابط لامع ,في سلاح الجوا الأمريكي وعضو في واحد من أعلى التنظيمات الحكومية سرية , مفقود وأنتمتورط, |
| -Amy Feidler, 22 yaşında ve Sigma Theta Delta üyesi. | Open Subtitles | إيمي فيدلر " 22 عاماً وعضو " " من أخوية " سيغما ثيتا دلتا |
| Yani o, camianın çok saygı duyulan bir üyesi. | Open Subtitles | إنه رجل محترم , وعضو في المجتمع |
| Bayan Carter ve Meclis üyesi Zamesca, hukuk fakültesinde sınıf arkadaşıymış. | Open Subtitles | الآنسة. كارتر وعضو الهيئة التشريعية Zamesca كَانتْ زملاءَ في كليةِ الحقوق، وشرطة تَستمرُّ |
| Gary Kane; 16 yaşında, lise öğrencisi, ...C sınıfında, lisenin futbol takımında, yerel 4-H klübüne üye. | Open Subtitles | الإسم (كارى كين)16 عام طالب ثانوى وعضو فريق الكره بالمدرسه |
| Şerifi ve her bölgenin meclis üyesini çağırmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تتصل بمأمور وعضو تشريعي لكل دائرة. |