Bakışlarımızın dansı, meydan okuma, feragat, yok etme, dehşetimizin parfümü. | TED | رقص لمحاتنا ,تحدي, تنازل عفو , وعطر من خوفنا |
Masanın üzerinde 20 adet sakinleştirici dart siyah plastik bir saat, bir güneş gözlüğü ve erkek parfümü vardı. | Open Subtitles | علي الطاولة، كان هنا 20سهم مخدر ،ساعة بلاستيكية سوداء زوج من النظارات وعطر للرجال |
Bu elbiseden hemen kurtulmak istiyorum çünkü gerçekten kan, ter ve annemin parfümü gibi kokuyor. | Open Subtitles | أريد أن أخلع هذا الفستان لأن رائحته سيئة دم وعرق وعطر أمي |
Mobilya cilası, ucuz kolonya, ve insan kokusu. | Open Subtitles | ورائحة طلاء مفروشات وعطر رخيص ورائحة جسد |
Orada ölyece durdu. Bir sıcaklık hissetti ve bir de parfüm kokusu aldı. | Open Subtitles | وقف هناك ، مستعشراً شيء دافئ وعطر |
Bu elbiseden hemen kurtulmak istiyorum çünkü gerçekten kan, ter ve annemin parfümü gibi kokuyor. | Open Subtitles | أريد التخلص من هذا الفستان لأن رائحته نتنة حقاً. رائحة الدماء والعرق وعطر والدتي. |
Aslında kadın parfümü ile Haribo'nun harmanlandığı eşsiz bir şeydi. | Open Subtitles | إنه خليط مميز من الجيلو وعطر النساء |
Üstüne Kim Kardeshian parfümü sıkmalı ve simle bulamalısın. | Open Subtitles | سوف تتغطى في البريق وعطر (كيم كارداشيان). |
- Koltuk altı parfümü? | Open Subtitles | وعطر للآباط ؟ |
Ve şoförün parfümü. | Open Subtitles | وعطر المينين |
Tüm bunlardan sen kaldın bana, orkide kokusu... | Open Subtitles | أنت ما تركته لي, وعطر الأوركيد |
Bence, Charlie'nin annesinin demeye çalıştığı şey Bayan Mac'in kendine özgü topraksı kokusu olduğu. | Open Subtitles | أعتقد الذي أمّ تشارلي يُحاولُ القَول... تلك السّيدةِ Mac عِنْدَها a فريدة وعطر ترابي. |
* Şarap ve ucuz parfüm kokusu * | Open Subtitles | رائحة النبيذ * * وعطر رخيص |
* Şarap ve ucuz parfüm kokusu * | Open Subtitles | * رائحه النبيذ وعطر رخيص * |
Prima sigarası ve ucuz kolonya kokuyor. | Open Subtitles | تفوح منه رائحة السجائر وعطر غير مرغوب فيه |
Sigara ve kolonya kokuyordu. | Open Subtitles | تفوح منه رائحة السجائر وعطر"دراكار" |