"وعنيد" - Translation from Arabic to Turkish

• inatçı
• Dik
• ve inatçısın

Çünkü sen kahrolası, adi ve inatçı birisin. Her zaman da öyleydin.
بأنك حقير وعنيد جداً كالبقل، هذا هو السبب

Kontrolcü bir yapısı var ve inatçı.
مثل أمي متحكم وعنيد أقصد، ماذا يمكنني فعله؟

Genç ve inatçı, operadaki çocuk gibi.
فتى وعنيد كالصبي الذي كنت أراه في الأوبرا

Dik başlı bir ihtiyar.
انه رجل كبير في السن وعنيد وساذج

Ancak kibirli ve inatçısın ve de şüphesiz utanç içindesin.
ولكنك متباهى وعنيد, وفى نفس الوقت خجلان

Genç ve inatçı olması, beni kötü hissettiriyor.
إنه صغير السن وعنيد وهذا يجعلنى أشعر بالسوء

Bence bu onu doyumsuz biçimde meraklı, atılgan ve inatçı yaptı.
هذا، أَعتقد، جعله فضولي بنهم، متّقد وعنيد.

Niye beni kocamın dalaşmak zorunda kaldığı aptal inatçı bir hayvan gibi gösteresiniz ki?
لكن لماذا تريدون وضعي في إطار كحيوان غبي وعنيد على زوجي أن يتشاحن معه ؟

...bir ton fikri ve teorisi olan ve isim yapmak için paramı bitiren genç ve inatçı bir biyolog.
بيولوجى شاب وعنيد ملىء بالأفكار والنظريات تستخدم إرثى محاولاً صنع إسم لى

Derin, kararlı ve inatçı bir iyimserlik yükseldi, bu, yaklaşan karanlıktan kaçış veya onu inkâr etmek değil fakat yılgın olmayı reddetmekti.
لقد طفا على السطح إحساس عميق وحاسم وعنيد من التفاؤل، ليس لتجنب أو إنكار الظلام الذي كان قابعًا في الأذهان ولكن لرفض الاستكانة له.

Halsley cesur, inatçı ve rizikoyu seven birisidir.
هالسى رجل شجاع وعنيد لا يخشى المخاطر

O çok güzel, ama ziyadesiyle Dik kafalı ve inatçı.
أنها جميلة ولكن اللعين متصلب وعنيد

O,üzgün,yalnız ve, inatçı bir adam...
انه حزين وعنيد ورجل وحيد

Gururlu, inatçı ve kızgın.
فخور , وغاضب وعنيد

Evet inatçı da demişti
ـ أجل وعنيد أنا غير ناضج؟

Küstah birisin, Hal Jordan. Sabırsız, havai, inatçı.
أنت وقح يا (هال جوردن)، متهور، وسريع الإنفعال، وعنيد.

İnatçı ufaklık. Çok yoruldu.
رجل صغير وعنيد إنه مرهق

Birisi gürültücü ve Dik kafalı.
شخص ما عالي وعنيد.

Sessiz ve inatçısın.
أنت هادئ وعنيد