| Sahi mi? O zaman ne kadar nadide ve pahalı olduğunu biliyorsundur. | Open Subtitles | حقا اذن انت تعرف أنها هذه الزهور نادرة وغالية الثمن |
| Kirli, gergin, öfkeli yalnız, yozlaşmış ve pahalı. | Open Subtitles | متسخة، مجهده، محنقة منعزلة، فاسده وغالية |
| Üniversite fakirlerin ve orta hallilerin üzerinde zalim ve pahalı bir şaka konusu. | Open Subtitles | ..الكُلية أصبحت مُزحة قاسية وغالية على الفُقراء والفئة المتوسطة مالِيًا |
| Lütfen pahalı ve Alman arabası olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرني رجاء أنها كانت ألمانية وغالية |
| Kazalar, pahalı ve masraflıdır. | TED | الحوادث مكلفة وغالية الثمن |
| Alan pahalı ve kırmızı bir spor araba kullanıyorsun. | Open Subtitles | (ألين) ، أن تقود سيارة رياضية حمراء وغالية. |
| Şimdi bize gereken, güç veren güzel ve pahalı bir yemek. | Open Subtitles | كلّ ما نحتاجه هنا هو وجبة جيّدة وغالية |
| Cesedini bir sokak köşesinde buldular yeni ve pahalı evinde de bir sürü parası vardı ve bir ay önce geçim sıkıntısından millete kucak dansı yapıyordu. | Open Subtitles | لقد عثروا على جثتها في زاوية شارع ورزمة نقد في بيتها في شقة جديدة وغالية الثمن حين كانت من شهر قبلها ترقص رقص فاضح لتحصل على قوتها |
| - ve pahalı. - Süper-Pahalı. | Open Subtitles | ـ وغالية ـ غالية جداً |
| Bileşenler nadir bulunan ve pahalı cinsten. | Open Subtitles | العناصر نادرة وغالية الثمن |