| ve birden, bunu yapan bir makine ortaya çıktı. ve artık bir daha numara ezberlememize gerek kalmadı. | TED | وفجأة وجدت آلة تفعل ذلك، والآن لا نحتاج أن نتذكر ذلك بعد الآن. |
| ve birden kendimi borsacim ve emlakcilarim ile konusurken buldum, musterilerim ile konusmam gerekir iken... | TED | وفجأة وجدت نفسى اتحدث فى الهاتف مع سمسار البورصة ووكيل العقارات عندما كان ينبغي ان اتحدث مع عملائى |
| ve birden bire bu kahvenin dayanılmaz, baştan çıkaran kokusuna yenik düştüm. | Open Subtitles | وفجأة وجدت نفسي توّاقة لشرب قهوة ومشروبات |
| Sonra ansızın, gece yarısı, elleri silahlı adamlar kapımı çaldı. | Open Subtitles | وفجأة وجدت رجالاً مسلحين يطرقون بابي في منتصف الليل |
| Sonra aniden kendimi 18 yaşında şu adamla bir delikte yaşarken pis minderlerde uyurken ve ne bulduysak damarlarımıza enjekte ederken buldum. | Open Subtitles | وفجأة وجدت نفسي في ال18 عاما اعيش مع هذا الشخص بنفس الجحر انام على فراش قذر |
| Berbattı, zordu ve birden kolay biriyle tanıştım. | Open Subtitles | كانت فظيعة وصعبة وفجأة وجدت شخص سهل |
| Sadece bir bardak şampanya içtim ve birden kendimi tam... | Open Subtitles | أخذت كأس واحد! ... من الشمبانيا وفجأة وجدت نفسي |
| Sonra boğazıma bir melek kılıcı dayandı. | Open Subtitles | وفجأة وجدت نصل الملاك مسلطاً إلى عنقي. |
| Sonra güvertede uyandım. | Open Subtitles | وفجأة وجدت نفسي نائما على سطح السفينة |
| Sonra uyandım ve puf kendimi burada buldum. | Open Subtitles | ثم استيقظت وفجأة وجدت نفسي هنا. |
| Sonra bir baktım senin kapının önündeyim. | Open Subtitles | وفجأة وجدت نفسي أمام بابك |
| Sonra kendimi Dubai'ye giden bir uçakta buldum. | Open Subtitles | وفجأة وجدت نفسي على طائرة في طريقي إلى (دبي) |