"وفي المستقبل" - Translation from Arabic to Turkish

• ve gelecekte
• Gelecekte de
• bir gelecekte

Onu tamamen seviyorum; değişimden önce, şimdi ve gelecekte.
أحبه بشدّة؛ قبل التحوّل والأن وفي المستقبل.

ve gelecekte göktaşları insanlara Dünya'dan ayrılmalarına ve de galakside koloniler kurmalarına yardımcı olabilirler.
وفي المستقبل قد تساعد الكويكبات البشر من الهرب من الأرض واستعمار المجرّة

14,000 dönüm şimdi ve gelecekte mallarımızı rahatça gönderme hürriyeti için.
أربعة عشر ألف فدان؟ حرية نقل منتجاتنا كما نرغب حالياً وفي المستقبل

Hee Won'u çok seviyorum, şimdi de Gelecekte de.
أحب هي يوون كثيراً الآن وفي المستقبل أيضاً.

Gelecekte de, bana bir şey demeden benim için bir şey yapmak istersen, hiç sorun değil.
وفي المستقبل ان اردت ان تفعل شيئ جيد لي من دون اخباري خذ راحتك

Çok uzak olmayan bir gelecekte, insan gözünün hassaslığında ve esnekliğinde yapılan makineler kendi evriminin bile ötesine geçmesini sağlayabilir.
وفي المستقبل غير البعيد جدًا، آلات مبنية بدقة ومرونة للعين البشرية قد تتيح لنا تجاوز تطورها الخاص حتى.

Ve biliyor musunuz? Biz insanlar şimdi ve gelecekte, dışarı çıkıp sadece tapirleri değil, diğer bütün güzel türleri de görerek, fayda sağladığımız bir dünyada yaşamayı hak ediyoruz.
وكما تعلمون؟ نحن كبشر نستحق أن نعيش في عالم حيث نستطيع أن نرى ونستفيد من ليس فقط التابير ولكن من كل السلالات الأخرى الجميلة، حاليا وفي المستقبل.

Yapabilirim, yapacağım ve gelecekte yapmış olacağım.
يجب، وأستطيع، وفي المستقبل سينتهي

Benim yanımda olduğun için teşekkür ederim şimdi ve gelecekte.
شكراً لوجودك معي والآن وفي المستقبل

ve gelecekte de bu kargaşa tekrar geri dönecek.
وفي المستقبل ستعود تلك الفوضى

ve gelecekte Ramadhir Singh'i öldürüp madenlerin yeni sahibi ben olacagim.
وفي المستقبل سأمتلكها يقتله

ve gelecekte, sadece 14 milyar lambaya değil, dünya çapında 14 milyar Li-Fi'ye sahip olacağız. daha temiz, daha yeşil ve hatta daha parlak bir gelecek için.
وفي المستقبل لن يكون لدينا فقط 14 مليار مصباح كهربائي ربما يكون لديك 14 مليار (Li-Fi) موزعة حول العالم لمستقبل انظف اخضر اكثر و مضيئ اكثر

Gelecekte de, bana bir şey demeden benim için bir şey yapmak istersen, önce bana haber ver.
وفي المستقبل ان اردت ان تفعل شيئ جيد لي من دون اخباري قل لي اولا

Seni seviyorum. Şimdi de, Gelecekte de. Seni seviyorum.
.أحبُّكِ، الآن وفي المستقبل - .وأنا أحبُّكَ أيضًا -

Gelecekte de, bana gerçeği söyle!
وفي المستقبل أخبرني بالحقيقة

Uzak bir gelecekte,
وفي المستقبل البعيد،

Hem de yakın bir gelecekte.
وفي المستقبل القريب.