"وقتاَ" - Translation from Arabic to Turkish

• vakit
• biraz zaman

İyi vakit geçirmemi istersin herhalde.
إن كنت لا تهتمين فربما تودين لي وقتاَ طيباَ

Güzel bir boş vakit hobisi.
إنها هواية تستغرق وقتاَ أنت بشكل خطير تقلل من قيمة

Nişancılığının yumruğun kadar iyi olması biraz daha vakit alacak.
عضويتك في الرماية ستأخذ وقتاَ لتدريب قبضاتك

Ve seninkinin belirlenmesi de hukuki olarak biraz zaman alacak ama eninde sonunda belirlenecek.
وهويتك قد تأخذ وقتاَ في المحكمة لكنه سيحدث

Seninle konuşmaya gelmeden önce biraz zaman ihtiyacım vardı.
كنت فى حاجه الىى وقتاَ قبل ان اتى و اتكلم معكِ

Kit, 14 yaşından beri ilk defa babanla vakit geçiriyorsun.
أول مرة منذ 14 سنة نقضي وقتاَ مع والدنا

Çok teşekkürler Angus, umarım iyi vakit geçirdin.
أشكرك " أنقوس " آمل أنك قضيت وقتاَ جميلاَ

Sadece Jax ile vakit geçiriyorum o kadar. Anlayacak bir şey yok ortada.
أنا فقط أقضي وقتاَ مع " جاكس " لا شيء للتعرف عليه

Göçebe olmayı düşünüyorum, böylece onunla daha çok vakit geçirebilirim.
أفكر بالذهاب إلى : نوماد " أقضي معها وقتاَ

Her zaman seninle iyi vakit geçireceğimizi biliyordum Şerif Dewey.
عرفت دائماَ أنك ستكون وقتاَ جميلاَ أيها النائب " ديوي "

Görünüşe göre, kurbanımızla epey vakit geçirmiş.
لابد أنه واجهت وقتاَ بالتحدث مع الضحية

"Ailesiyle daha fazla vakit geçirmek için ayrılıyor."... tuhaf
راحلة لتقضي وقتاَ أكثر مع عائلتها ... .. ياللطرافة

Harika vakit geçiriyorum.
-أنا اقضي وقتاَ رائعاَ -حقاَ ؟

- Birşey yok. İyi vakit geçirdin mi?
لا شيء هل قضيت وقتاَ جميلاَ ؟

Harika vakit geçireceğiz. Söz veriyorum.
سوف نقضي وقتاَ رائعاً أعدك

Umarım iyi vakit geçirmişsinizdir. - Evet geçirdik.
وصدقاَ آمل أنك قضيت وقتاَ

Yeteri kadar vakit harcadın zaten.
ضيعت وقتاَ كافياَ حتى حينه

Üzgünüm, uygun bir vakit değil.
ليس وقتاَ مناسباَ

Salonun döşemeleriyle boyası biraz zaman alacak.
غرفة معيش بالستائر والطلاء يستغرق وقتاَ

Doğru, biraz zaman alır.
حسناَ , لكن هذا الشيء سيأخذ وقتاَ

biraz zaman alabilir.
وهذا قد يستغرق وقتاَ طويلاَ ..أتريد مني