evine ateş etti ve sen de onun yardımcısını öldürdün. | Open Subtitles | قتل خالك وأخاك وأطلق النار على منزلك وقتلت أحد رجاله |
Evine ateş etti ve sen de onun yardımcısını öldürdün. | Open Subtitles | قتل خالك وأخاك وأطلق النار على منزلك وقتلت أحد رجاله |
Gemim kaza yaptı. Bu üniformayı giyen adamı kazayla öldürdüm. | Open Subtitles | آل بي حطام قاربي لهنا، وقتلت ذا الزيّ العسكريّ مصادفةً. |
Yirmi üç yıl önce ben 19 yaşındayken, bir adamı silahla öldürdüm. | TED | قبل 23 عامًا، في عمر الـ 19، أطلقت النار وقتلت شخصًا. |
Diyor ki, laboratuvarlarından birini patlatmış, onu durdurmaya çalışan kapıda görevli bekçi dahil dört kişiyi öldürmüş. | Open Subtitles | يقول هنا بأنها فجرت أحد المختبرات وقتلت 4 أشخاص, بضمنهم عضو بارلامينت الذي حاول إيقافها بالبوابة. |
Bir gün çıkıp gittiğini ve bir sürü kadın ve çocuk öldürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | يقول انك خرجت يوماً وقتلت مجموعة من النساء والاطفال |
Parmak izini buldukları yer patlayıp da bir hademeyi öldüren bombanın bir parçası. | Open Subtitles | بصماتُها هي التي وجدوها على شظية من شظايا القنبلة التي إنفجرت وقتلت البواب |
Akino Shiori, sanat galerisinde bir bayan tarafından vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | أكينو شيوري أطلق عليها وقتلت من قبل المرأة في المتحف |
Ancak katilin adını açıklamak üzere olan kadının sizin silahınızla öldürülmüş olması da ...inkâr edilemeyecek bir gerçek. | Open Subtitles | والذى اطلقته وقتلت المرأة التى كانت على وشك كشف شخصية القاتل |
İntikam hırsıyla bir grup serseriyi öldürdünüz, peki elinize ne geçti? | Open Subtitles | تريد جزائك وقتلت شريرين ماذا نالك من ذلك؟ |
Morrison ve Paine'ni öldürdün... ve ben senin ifadeni alacağım. | Open Subtitles | انت قتلت موريسون.. وقتلت بيين وسوف اقوم باستخراج افادة منك بذلك |
Muhafızım, onurumu korumaya çalışıyordu buna rağmen sen onu öldürdün. | Open Subtitles | وقد كان أمرا طبيعيا من حرسي الذود عن شرفي إلا إنك أطلقت سهمك وقتلت رجلي |
Rüşvet verdin, kandırdın ve öldürdün. Ve bunları içerdeki güvenilirliğini kullanarak yaptın. | Open Subtitles | لقد ارتشيت وقتلت مستخدما الولاءات من الداخل |
Kıçındaki bir tane tüy kadar bile değeri olmayan iki bok torbasını öldürdün. | Open Subtitles | لقد أفسدت الأمر حقاً وقتلت شخصاً لا يستحقان حتى التفكير بهما |
Sözümü dinlemedin, buraya gizlice geldin ve savunmasız bir hayvanı mı öldürdün? | Open Subtitles | لقد عصيتني، تسللت لهنا وقتلت حيواناً مسكين؟ |
Kardeşini ve amcanı öldürdü. Evini kurşun yağmuruna tuttu. Sense sadece bir adamını öldürdün. | Open Subtitles | قتل خالك وأخاك وأطلق النار على منزلك وقتلت أحد رجاله |
Çekiyorum, öldürdüm, çaldım . Ben bir adamım! | Open Subtitles | أدخّن وأشمّ الممنوعات وقتلت وسرقت؛ أنا رجل |
Ben de mumyayı ve yardakçılarını öldürdüm ve asayı çaldım. | Open Subtitles | وقتلت المومياء وأعوانها وأخذت هذا الصولجان. |
Önemsediğim birine olan sözümü bozdum ve hatta korkumdan dolayı birini öldürdüm. | Open Subtitles | لقد نكثت بوعدي لشخص أهتمّ به كثيراً وقتلت رجلاً بسبب خوفي |
Farzedelim, şehre sızıp General Huang'ı öldürdüm? | Open Subtitles | ماذا لو انا ذهبت الي المدينه وقتلت جنرال هيوانج |
Ama o, tekerlekleri patlatmış ve tüm kıymıklar kalabalıktaki insanları öldürmüş. | Open Subtitles | لكنها جعلت العجلة تنفجر وقتلت الشظايا الناس المحتشدة |
Ona tecavüz edip öldürdüğünü sen de ben de biliyoruz. | Open Subtitles | أنت تعلم كما أعلم أنا أنك اغتصبت وقتلت تلك المرأة ماذا؟ |
Biliyoruz ki biri başına isabet ederek Kennedy'yi öldüren kurşundu. | Open Subtitles | ونعلم أن واحدة منهما القاتلة أصابت الرأس وقتلت كينيدي |
Akino Shiori, sanat galerisinde bir bayan tarafından vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | أكينو شيوري أطلق عليها وقتلت من قبل المرأة في المتحف |
Central Park'ta bıçaklanarak öldürülmüş. - Ve siz de onun bu... | Open Subtitles | طعنـــت وقتلت في الحديقـة سنــة 1995 مــ |
İntikam hırsıyla bir grup serseriyi öldürdünüz, peki elinize ne geçti? | Open Subtitles | تريد جزائك ..وقتلت شريرين ماذا نالك من ذلك؟ |
Kesin olarak bildiğim banka soyduğun onu bunu havaya uçurduğun ve en azından bir kişiyi öldürdüğün. | Open Subtitles | كل ما أنا واثق منه أنك سطوت مصرفاَ ونفست المكان جيداَ وقتلت على الاقل رجلاَ |
Yalnız geçmişte ayılar insanları tam buradaki Main Caddesi'nde hırpalamış ve öldürmüştü ve Bob risklere karşı her zaman çok tedbirli. | Open Subtitles | علىكلِّحال,في الماضي، الدببة هاجمت وقتلت الناس هنا تماماً علىالشارعالرئيسي، وبوب واعٍ جدا ً لهذه المَخاطر. |