| Ve öldürülen çocukların anne babaları onu yakaladılar ve öldürdüler. | Open Subtitles | لذا أباء الأطفال المقتولين إجتمعوا وقتلوه |
| Onu tutukladılar ve öldürdüler. | Open Subtitles | فأعتقلوه وقتلوه. |
| Gence ateş ettiler ve öldürdüler. | Open Subtitles | أطلقوا النار وقتلوه. |
| Çete üyeleri onu yakalayıp gözdağı vermek için öldürmüşlerdir. | Open Subtitles | والعصابة أجبروه وقتلوه تصفية للحساب |
| Parayı verir vermez, 10 tane federal ajan adamı yakalayıp götürmüşler. | Open Subtitles | حالما فعل إقتحم عملاء إثنان وقتلوه |
| Ta ki nişanlıma SD-6'yı anlatana ve onlar da onu öldürene kadar. | Open Subtitles | حتى أخبرت خطيبى عن الـ *إس دي -6*وقتلوه |
| Ta ki nişanlıma SD-6'yı anlatana ve onlar da onu öldürene kadar. | Open Subtitles | حتى أخبرت خطيبى عن الـ *إس دي -6*وقتلوه |
| Kardeşim sorun çıkarıyordu ve öldürdüler. | Open Subtitles | أخي كان يثير المتاعب وقتلوه |
| Kardeşim sorun çıkarıyordu ve öldürdüler. | Open Subtitles | أخي كان يثير المتاعب وقتلوه |
| Anton Artis bizim Stinkum, Brandon'ı yakalayıp indirenlerden. | Open Subtitles | (آنطون آرتيس) هو (ستينكوم) إنه أحد الشبان الذين خطفوا (براندون) وقتلوه |