| Her gün vaktimizi böyle boşa harcamak zorunda olmak insanın zoruna gidiyor. | TED | إنه لأمر مزعج أن يتوجب علينا تضييع وقتنا بهذه الصورة كل يوم. |
| O salak büyücü kadının kalan vaktimizi mahvetmesine izin vermeyeceksin değil mi? | Open Subtitles | انت لن تسمحي لهذه العجوز ان تفسد وقتنا الجميل , صحيح ؟ |
| Ya silahın nerede olduğunu biliyor ve bizimle oynuyor ya da hiçbir fikri yok, bu durumda vakit kaybediyoruz. | Open Subtitles | إما أنها تعلم أين السلاح و تعبث بنا أو أنها ليس لديها أدنى فكرة و نحن نضيع وقتنا هنا |
| Çok az vaktimiz var, Bay Neary. Bu, Bay Lacombe. | Open Subtitles | وقتنا محدود للغاية يا سيد نيري هذا هو السيد لاكومب |
| zamanımızın çoğunu bir şeyler kırarak kendimize yanıldığımızı ispatlamaya çalışarak harcadık. | TED | نقضي معظم وقتنا في تعطيل الأشياء وفي محاولة إثبات أننا مخطؤون. |
| Sonunda zamanı gelen herkes zaten ölecek. | Open Subtitles | في النهاية, جميعنا سنموت عندما يحين وقتنا |
| Bu saati takmaya başladığını gördüğüm Zaman birlikte geçireceğimiz zamanın başlayacağına inanacağım. | Open Subtitles | عندما أرى بأنكِ إرتديتي هذه الساعة فسأؤمن أن وقتنا معاً قد بدأ |
| Efendim, bu önemli bir bilgi değil. vaktimizi boşa harcıyoruz. | Open Subtitles | يا سيدي هذه المعلومات لا تخص الموضوع نحن نضيع وقتنا |
| Bunun için vaktimizi beraber geçirmemiz o kadar kötü bir fikir sayılmazmış. | Open Subtitles | حسنا, اذا قضاء وقتنا في القيام بهذا لم يكن فكرة سيء تماما |
| Bu senaryoya daha fazla özenmediğin sürece sadece bizim vaktimizi harcıyor olursun. | Open Subtitles | لا يا بوب، حتى تضع تفكير أكثر بالنص فأنت فقط تضيّع وقتنا |
| Neden değerli vaktimizi, kendi ofisimizi aramak için harcadığımızı bana tekrar açıklar mısın? | Open Subtitles | أشرحي لي مرة أخرى, لماذا نحن نـُضيع وقتنا الثمين في البحث في مكاتبــنا |
| O kadar çok deneyimsiz gönüllü var ki, vakit kaybediyoruz. | Open Subtitles | العديد من الناس يريدون المساعدة لكن ينتهي الامر بإهدار وقتنا |
| Sadece vakit kaybediyoruz. Başka gizli oda yok. Geri döndün. | Open Subtitles | نحن نهدر وقتنا فقط، لا يوجد المزيد من الغرف السرية |
| - Burada daha güvendeyiz. - Dostlarla vakit geçiriyoruz ve karnımız doyuyor. | Open Subtitles | ونقضي وقتنا وسط الأصدقاء، بينما نتناول الطعام. |
| Pardon ama çok az vaktimiz kaldı, prova bile yapamayacağız. | Open Subtitles | عزيزتي أنا آسف، وقتنا ضيق ولايمكننا حتى التدرب على المشاهد |
| Holly, vaktimiz doldu ama şunu söylemek istiyorum ki gayet iyi durumdasın. | Open Subtitles | هولي، وقتنا انتهى لكن أنا أريد أن أقول لك شيئاً جيداً جداً |
| zamanımızın en iyi 30 kitabından birinin... tanıtımına geldiğiniz için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | شكرا على حضوركم لغداء واحد من أفضل ثلاثين كتابا فى وقتنا الحالى |
| Er biz bu konuda endişelenmenize gerek olacak az , zamanımızın geri almak. | Open Subtitles | وكلما أسرعنا في العودة إلى وقتنا سيكون لدينا القليل لنقلق حول هذا الموضوع |
| Miskin akışında pineklemektense, Bir oturuşta silip süpürelim zamanı, | Open Subtitles | بالآحرى وقتنا يُلتهم . أكثر من ضعف قوانا الجنسية |
| Kimse bizim Zaman ayırın anlamına gelir burada olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | لا أحد يعلم بأننا هنا مما يعني بأن نأخذ وقتنا |
| O kafiyeyi söylediniz de Bir, iki, üç, sıra bizde | Open Subtitles | قلت بأن القافية، واحد ، اثنان ، ثلاثة ، وقتنا |
| Onunla geçirdiğimiz kısa zamanda bize oldukça zorlu birisi gibi göründü. | Open Subtitles | من خلال وقتنا المحدود معها يبدو لي أنها عميلة صعبة جدا |
| Birlikte geçirdiğimiz vakti vücutlarımızın aldığı şekilleri, tadını hiç unutmadım. | Open Subtitles | لم أكن لأنسى وقتنا معاً. مواقف من أجسادنا ، وطعمها. |
| Kullanabilirsin ama zamanımızı beraber geçirmenin en iyisi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | تستطيعين لكن لا اعتقد ان هذه افضل طريقة لقضاء وقتنا |
| Şimdi aramıza hastalık ve nifak tohumu ekenlere bize zorbalık yapamayacaklarını öğreteceğiz. | Open Subtitles | حان وقتنا الآن لنري زارعي الفتنة والمرض هؤلاء أنّهم لا يستطيعون إرهابنا |
| Tütün, günümüzün en büyük küresel sorunlarından biri ve çoğumuz bu soruna farkında olmadan ortak olabiliyoruz. | TED | التبغ هو واحد من أكثر القضايا العالمية الملحة في وقتنا ومعظمنا متواطيء في هذه المشكلة أكثر مما قد يدرك. |
| Bugün bizim zamanımız. Şimdi bizim sıramız. | TED | حان وقتنا اليوم. إنه دورنا الآن. |
| Hedeflerimizi vurmamız için sadece iki saniyelik değerlendirme zamanımız olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | أتعلم أنه يجب علينا أن نصيب هدفنا خلال ثانيتين من وقتنا المحدد؟ |