"وقتٍ طويل" - Translation from Arabic to Turkish

• uzun zaman
• uzun zamandır
• uzun süre
• uzun zamandan
• Uzun süredir
• uzun bir süre
• çok önce
• çok oldu

Eğer bunu yapmak isteseydim uzun zaman önce yapar ve kaybolurdum.
لو أردتُّ أن أفعل ذلك، لكنت سأفعلها منذ وقتٍ طويل وأختفيت.

Çok uzun zaman önce burada bir köprü olabileceğini sanıyorum.
، أعتقد أنه من الممكن وجود واحداً هنا منذ وقتٍ طويل

uzun zaman önceydi ve şartlar farklıydı.
تلك كانت منذ وقتٍ طويل, و تحت ظروف مختلفة.

uzun zamandır böyle hissediyordum hep sorun bende diye düşündüm.
كنتُ أشعرُ على هذا النحو منذ وقتٍ طويل وظننتُ بأني

Orada bir kızı varmış ama uzun süre önce ilişkisini kesmiş sanırım.
يظهر أن لديه ابنة هناك، لكنها تخلت عنه منذ وقتٍ طويل

Tamam,uzun zaman öncesini,çocuk sahibi olmadığımız zamanı hatırlıyormusun?
حسناً هل تَتَذَكَر مِنذُ وقتٍ طويل قد مضى قبلَ أن يكونَ عندنا أطفال؟

Artık çıkmıyoruz. uzun zaman önce ayrıldık.
نحنُ لا نتواعد بعد الآن لقد إنفصلنا منذ وقتٍ طويل

Damarlarla ilgili bir sorun olsaydı semptomlar uzun zaman önce görülürdü.
إن كانت هناك مشكلة وعائيّة لظهرت أعراضه منذ وقتٍ طويل

Kendi dedektifimi tuttum. Bunu uzun zaman önce yapmalıydım.
لقد عيّنتُ محقّقي الخاصّ، كان يجدر بي فعل ذلك منذ وقتٍ طويل

uzun zaman önce yapmış olmamız gereken şeyi yapmalıyız.
علينا فعل ما كان علينا فعله منذ وقتٍ طويل

Nitekim uzun zaman sonra bu kadar dürüst bir şekilde çalıştığım ilk gündü
في الواقع، هذا أول يوم أشعر فيه بأنني أقوم بعمل شريف منذ وقتٍ طويل

Çok uzun zaman önceydi. Bunu tamamen unutmuşum.
لقد، منذ وقتٍ طويل جداً لقد نسيت الأمر بالكامل

Çok uzun zaman önceydi bu. Bunların hepsini unuttum ben.
لقد كان ذلك، منذ وقتٍ طويل تركتُ نفسي تنسى

Bu uzun zaman önce parmağında olmalıydı.
هذا كانَ يجبُ ان يكونَ في اصبعكِ منذ وقتٍ طويل

uzun zaman önce, Lancelot vardı ama uzun yıllardır onu o şekilde düşünmedim.
كانَ هناكَ "لانسيلوت منذُ وقتٍ طويل لكنني لم اعتبرهُ بتلكَ الطريقة لعدةِ سنين

Güven bana, burada olanlardan sonra, bildiğimiz herşey uzun zaman önce olacak.
ثق بي، بعد كلّ ما يحدث هنا كلّ ما نعرفه سيكون منذ وقتٍ طويل.

Bir şekilde beni de etkiledi ve dürüst olmak gerekirse keşke uzun zaman önce sihrimi alsalardı.
بطريقةٍ ما ، أثر هذا علي وبصراحة أتمني لو أنهم أخذوها منذ وقتٍ طويل.

uzun zamandır görmediğim yeğenimi bulmak için.
حتى أجد إبنة أخي التي لم أراها منذ وقتٍ طويل

Burası epey soğuk. uzun zamandır bekliyoruz.
. الجو شديد البرودة هنا ننتظر هنا منذ وقتٍ طويل

Mum ışığının ateş olduğunu hemen kabul etseydin, yemek uzun süre önce pişmiş olurdu.
لو عرفت على الفور أن ضوء الشمعة ناراً أذاً الوجبة طبخت قبل وقتٍ طويل

Çok uzun zamandan beri ilk kez inancım var.
للمرة الأولى من وقتٍ طويل حقاً لديَ الإيمان

Uzun süredir tanışıyoruz.
تَبْدو مثل أمِّي عَرفنَا بعضنا منذ وقتٍ طويل أنا لا أؤمنُ بالسحر

Büyümeyi uzun bir süre önce bıraktım, baba.
حسناً, لقد توقّفتُ عن النُموّ مُنذ وقتٍ طويل يا أبى.

Bence sendeki itibarımı çok önce kaybettim.
برأيي أنّني فقدتُها بالنسبة لكَ منذُ وقتٍ طويل

Seks yapmayalı o kadar çok oldu ki yeniden bakire gibi hissediyorum.
لم أُضاجَع منذ وقتٍ طويل أشعر بأني ولدت من جديد كعذراء