"وقتِ طويل" - Translation from Arabic to Turkish

• süredir
• uzun zamandır
• süre
• uzun zaman

Yanlış anlama ama ben yeni müşteri değilim. Uzun süredir iş yapıyoruz.
دون استهزاء بك، لست زبوناً جديدًا أنت تتعامل معي منذ وقتِ طويل

Aslinda bu ailede uzun süredir dogan ilk kizsin.
في الواقع، أنتِ أول فتاة في هذه العائلة منذ وقتِ طويل

Ailede bunlardan bir tane olmasını uzun zamandır istiyordun.
كنت تُريد الحصول على سيف منهم منذ وقتِ طويل.

En azından öyle sanıyorum. Çok uzun zamandır oraya gitmedim.
على الأقل، أظن أني أفعل لم أعد هناك منذ وقتِ طويل.

Sana söylüyorum ki o kapıyı uzun süre önce kırmalıydım.
لاقتحمت هذا الباب منذ وقتِ طويل

Ailem uzun zaman önce öldü.
-هل مازال والديك يعيشان هنا؟ -لقد ماتا منذ وقتِ طويل

Galiba bir süredir buna hazırlanıyordun.
أفترض بأنك تُحضرين لهذا منذ وقتِ طويل

Öyledir. Ben de bir süredir gelmiyordum.
-أجل، لم أتيّ لهنا منذ وقتِ طويل

uzun zamandır onu denize iade etmeye hazırım.
وكنت مُستعداً كي أعيده للبحر منذ وقتِ طويل

Son birkaç aydır çok uzun zamandır anımsayabildiğim en mutlu olduğum zamanlar.
كانت الأشهر الأخيرة الأكثر سعادة منذ وقتِ طويل

Gördüğün üzere... seni uzun zamandır bekliyorduk.
أرأيتم, لقد ننتظركم... من وقتِ طويل جداً.

Bu kasları uzun zamandır çalıştırmadım.
لم أمدد عضلات رأسي مُنذ وقتِ طويل.

Bu işi çok uzun zamandır yapıyorum.
كنت أفعل هذا منذ وقتِ طويل جداً

Uzun süre evvel ruhumdan vazgeçtim zaten.
لقد سملت روحي منذ وقتِ طويل

Uzun bir süre boyunca kaldırdım seni.
أخذتك منذ وقتِ طويل

Siz? - Düşündüm, uzun bir süre hem de.
-فعلت منذ وقتِ طويل

Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
لم أراكِ منذ وقتِ طويل.

Gorusmeyeli uzun zaman oldu.
لم أراكِ منذ وقتِ طويل.

İnan bana, Tabby için olmasa uzun zaman önce ölmüştün.
حسناً، صدقيني لولا (تابي) كنتِ ستموتين منذ وقتِ طويل