| En azından keman çalışmak için... - ...daha çok vakit buluyorsun. | Open Subtitles | على الاقل يعطيك هذا وقت اكثر لممارسه الكمان |
| Fakat seninle daha çok vakit geçirmek istiyor sanki. | Open Subtitles | هي فقط بدت وكأنها تريد ان تقضي وقت اكثر معك |
| Keşke işyerinde daha fazla vakit harcasaydım. | Open Subtitles | انا فقد كنت اتمنى ان تقضي وقت اكثر في المكتب |
| Davranışlarına bakılırsa babamın seninle daha fazla vakit geçirmek istememesine şaşırdım. | Open Subtitles | بالنظر الى سلوكياتك لست متفاجئة ان ابي لا يريد ان يمضي معك وقت اكثر |
| Başkalarıyla nasıl konuşacağımızı anlamak yerine neden konuşmamamız gerektiğine odaklanmaya daha fazla zaman harcadık. | TED | لذلك استغرقنا وقت اكثر في التركيز على لماذا يجب ان لا نتحدث مع الاخرين اكثر من البحث عن كيف نتحدث معهم |
| Zach ile geçireceğim daha fazla zaman, onun hakkında daha az düşünmemi sağlıyor... | Open Subtitles | كلما قضيت وقت اكثر مع زاك كلما قل تفكيري عن |
| Ailemle daha çok vakit geçireyim diye hastalarıma burada bakmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | اخطط أن ارى مرضاي هنا حتى يمكنني قضاء وقت اكثر مع عائلتي |
| Evet, keşke onunla daha çok vakit geçirebilsen. | Open Subtitles | نعم، تمنيت لو تمكنت من قضاء وقت اكثر معها |
| Bizimle daha çok vakit geçirmeye karar verdiğine sevindim. | Open Subtitles | انا سعيده جدا لانك قررت ان تمضى وقت اكثر معنا |
| Seni üşütecek, donman, boğulmandan daha çok vakit kazandırır! | Open Subtitles | هو سيجمّدك إليه! ياخد وقت اكثر بكثير من الغرق.. |
| Defibrilatör pedlerini göğsüne yerleştirdiğimde, az sonra olacaklara hazırlanırken, gözlerimin içine baktı ve: " Keşke bencillik yapmak yerine çocuklarım ve torunlarım ile daha çok vakit geçirseydim" dedi. | TED | و بينما اضع جهاز الصدمة الكهربائية علي صدره و استعد لما سيحدث نظر في عيني و قال "اتمني لو انني امضيت وقت اكثر مع اولادي و احفادي" بدلاً من ان اكون اناني في وقتي |
| Lütfen, daha fazla vakit kaybetmeyelim. | Open Subtitles | ارجوك , لا نريد اضاعة وقت اكثر |
| Çakmak için daha fazla vakit var. | Open Subtitles | وقت اكثر للمضاجعة |
| daha fazla zaman harcayamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع تضييع وقت اكثر من ذلك |
| Kimlik kopyalamak için bundan daha fazla zaman gerekir. | Open Subtitles | وذلك وقت اكثر من كافي لنسخ البطاقة |
| Bize biraz daha fazla zaman geçirebilmemiz için şans ver. | Open Subtitles | امنحينا فرصه لقضاء وقت اكثر سوياً |