"وقت العشاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yemek vakti
        
    • Yemek zamanı
        
    • Akşam yemeğine
        
    • yemek saati
        
    • Akşam yemeği vakti
        
    • Yemek vaktine
        
    • Akşam yemeğinde
        
    • Yemek hazır
        
    • yemek vaktinde
        
    Sessiz olsan iyi edersin ahbap. Herkes seni duyabiliyor. Yemek vakti. Open Subtitles يجب أن تهدأ يا رجل الكل يستطيع سماعك ، وقت العشاء
    Kızlar, Yemek vakti. Çantalarınızı ayak altından çekin. Connie, Melissa. Open Subtitles أيها البنات، إنه وقت العشاء أزيحوا حقائب الكتب من الممشى
    Yemek vakti herkes kalemlerini saklasın. Open Subtitles على الجميع أن يسلموا أقلامهم بحلول وقت العشاء.
    Ama dinlemiyorsun. Bu işi tam da Yemek zamanı yapıyorsun! Open Subtitles ولكنك لم تستمعين أنت تصنعين هذا الهراء في وقت العشاء
    Yemek zamanı ya ben ya da Dr. Silbermann sizi almaya geleceğiz. Open Subtitles عند وقت العشاء سيأتي إليك دكتور.سيبلرمان أو أنا
    "Akşam yemeğine döneceğim. Seni evde görmek istemiyorum. Open Subtitles .سأعود في وقت العشاء .و لا أريد أن أراك في منزلي
    İşte geldi. yemek saati. yemek saati. Open Subtitles ها هو، ها هو، لقد حان وقت العشاء وقت العشاء، حسناً
    -Hadi sen git. Neredeyse Yemek vakti geldi. -Babam ne derse onu yaparım ben. Open Subtitles أرحل الآن , لقد حان وقت العشاء سأفعل ما يأمرنى به أبى
    - Yemek vakti. Eve gidelim. - Eve mi? Open Subtitles ـ إنه وقت العشاء دعنا نذهب إلى البيت ـ بيت؟
    - Çocuklar! Yemek vakti! Open Subtitles يا أولاد ، وقت العشاء خمس دقائق أخرى فقط
    - Yemek vakti ülkende olursun. Open Subtitles ستكون في الجانب الأمريكي بحلول وقت العشاء
    - Yemek vakti ülkende olursun. Open Subtitles ستكون في الجانب الأمريكي بحلول وقت العشاء
    Bürokrasi yerine getirilmeli. Ama eğer şanslıysan, Yemek vakti evinde olursun. Open Subtitles يجب أن يتم إتباع الإجراءات ولكن إذا كنت محظوظاً فستعود للمنزل عند وقت العشاء
    Ama Yemek zamanı geldiğinde, herkes masaya oturuyor. Open Subtitles ولكن عندما يأتي وقت العشاء يأتي الجميع ويجلس على الطاولة
    "Her hangi bir şüpheniz varsa, ne olursa olsun Yemek zamanı gelen bir çitanın hızıyla kaçmanızı öneriyorum." Open Subtitles إذا كان لديك أية شكوك أية شكوك أقترح عليك الفرار بسرعة كطفل الفهد في وقت العشاء
    Yemek zamanı geçti Peder, yiyeceği korusak iyi olur. Open Subtitles إنه وقت العشاء يا أبت من الأفضل أن تحمي الطعام.
    Ooyun zamanı, Yemek zamanı, banyo zamanı, yatma zamanı. Open Subtitles وقت اللعب . وقت العشاء . وقت النوم وقت الحمام
    Sonra istersen Akşam yemeğine kadar kestirirsin. Open Subtitles ويمكنك الاسترخاء أو فعل أي شيء إلى وقت العشاء
    Aramaları Akşam yemeğine nasıl denk getirdiğini gerçekten bilmiyorum. Open Subtitles هل تعلم انا ممتن لك لانك قمت بالاتصال في وقت العشاء
    Şimdi banyo ve yemek saati. Open Subtitles علينا الذهاب للإستحمام وقد حان وقت العشاء
    Akşam yemeği vakti, hayatım. Sonrada çizebilirsin. Open Subtitles لقد حان وقت العشاء يا حبيبتي يمكن أن ترسمي لاحقا
    Kızları yerleştirin. Yemek vaktine kadar gelirim. Open Subtitles خذ الفتيات ليستقروا بالداخل سوف أعود خلال وقت العشاء.
    Sana Akşam yemeğinde bu işi yapmamanı kaç kere söyledim? Open Subtitles كم مره أخبرتك لا داعي من فعل ذلك وقت العشاء
    Bayanlar baylar, Yemek hazır. Open Subtitles أيها السيدات والسادة، حان وقت العشاء.
    yemek vaktinde hala burada olursan bir hamburger ayarlarım. Open Subtitles ان كنت لاتزال هنا وقت العشاء سوف احضر لك همبرجر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more