| Tatlım, dinlesen, bugün bilgisayarın başındaydım. Bu web sitesini buldum. Ben değildim. | Open Subtitles | عزيزي, لقد فتحت الكمبيوتر اليوم وقد وجدتُ هذا الموقع |
| Geçen yıl suç mahallinde tuhaf objeler bırakılmış iki cinayet vakası buldum. | Open Subtitles | وقد وجدتُ جريمتيِ قتلٍ إضافيتين في السنةِ المنصرمة وكلا مسرحي الجريمة كان يحتوي على موادٍ لا تفسيرَ منطقيٍ لها |
| Babamın mali kayıtlarına bakıyordum ve bir şey buldum. | Open Subtitles | كنتُ أطالع سجلات والدي المالية وقد وجدتُ شيئًا ما |
| - Bir sürü kişi buldum. Sadece işe almadım. | Open Subtitles | وقد وجدتُ العديد منهم، لم أبقهم فحسب |
| Bense ufak tahvillerin olduğu odayı buldum. | Open Subtitles | وقد وجدتُ لتوّي غرفةً ذات فاتورةٍ صغيرة |
| Bir defa daha gözden geçirdim ve dadının evinin oralardaki sokak gözetleme kamerasında bir bordega buldum. | Open Subtitles | لقد أجريتُ تدقيقاً آخر وقد وجدتُ سيارة (بوديغا) قرب بيت المُربية بمراقبة الشارع |
| Susannah'nın 173. Doğu Caddesi'ndeki St. Nicholas'a geçtiğini buldum. | Open Subtitles | وقد وجدتُ (سوزانا) تعبر شارع (ساينت نيكولاس) في غرب الشارع 173. |
| Ve ben de avantajımı buldum. Soderquist, Vamos. | Open Subtitles | "وقد وجدتُ نقطة نفوذي" |
| Bir de bunu buldum. RACHEL MATHESON CANLI ARANIYOR! Ne? | Open Subtitles | وقد وجدتُ هذه أيضاً - ماذا ؟ |