| kalbim o kadar hızlı atmaya başladı ki göğsümden fırlayacaksmış gibi hissettim. | Open Subtitles | وقلبي يخفق بسرعة جدا بدا الامر وكأنه على وشك الخروج من صدري. |
| Orada öylece otururken kalbim hızla çarpıyordu. | TED | وفي ذلك المقعد، كنت أجلس وقلبي يدق بسرعة. |
| Kafam ve kalbim birbiriyle çelişiyordu ve idam cezası düşüncesi beni hasta ediyordu. | TED | وكان عقلي وقلبي في صراع، وفكرة تمرير عقوبة الاعدام أشعرتني بالغثيان |
| Salınır salınır benim de kalbim salınır, söyler o ilk defa da yalan söyler.. | Open Subtitles | وقلبي أيضاً يترنح ويقول ولكن قبل ان تبدأ أرجلي بالركل اغربوا عن هنا |
| kalbimi ve ruhumu bu kitabın içine koymuştum, ve o şimdi kıçımın içinde. | Open Subtitles | سكبت روحي وقلبي على ذلك الكتاب الغبي وهو الآن عالق في مؤخرتي |
| Bunu yüreğimde hissediyorum ve benim yüreğim asla yanılmaz. | Open Subtitles | أشعر بذلك في قلبي، وقلبي لا يُخطئ أبداً. |
| Her zaman ellerim titredi kalbim tekledi. | Open Subtitles | في كل مرة كنت على وشك أن أفعلها يداي ارتجفتا وقلبي نبض بسرعة |
| Çünkü yeteri kadar tereddüt ettiğim için farkına vardım ki... beynim ve kalbim iki farklı şey söylüyor. | Open Subtitles | لأني ترددت كثيراً قبل أن أدرك هذا. رأسي وقلبي كان لهما رأيان مختلفان. |
| - kalbim duruyor. - Bağlantılılar mı? | Open Subtitles | ـ وقلبي يكاد ان يقفز من مكانه ـ هل هناك ارتباط بينها؟ |
| Buluşma vaktimiz yaklaştıkça çok daha gergin oldum, yanaklarım kızardı ve kalbim daha hızlı atmaya başladı. | Open Subtitles | وعندما إقترب موعدنا,أصبحت متوترة كثيرا خدودي إحمرت وقلبي أصبح يخفق بسرعة |
| Evim sevgi dolu; kalbim yalnız hayallerim... bugüne dek... eşim olmadan bir hayat görünüyordu | Open Subtitles | بيتي جميل، وقلبي عطوف أحلامي.. تبدو أنها بعيدة للغاية.. |
| Kafam ve kalbim bana Zeta'yı kurtarabileceğimizi söylüyor. | Open Subtitles | رأسي وقلبي يقولان لي أنه يمكننا إنقاذ زيتا |
| Bayan Başkan, kayıplarınız için gerçekten üzgünüm, ve bugün kaybedilen bütün hayatlar için... kalbim gerçekten parçalandı. | Open Subtitles | سيدتي الرئيسة تؤسفني حقاً خسارتك وقلبي يتحطم لكل حياةً أُزهقت اليوم |
| Her mesajda kalbim uçuyordu ve her telefon çaldığında, senin olmanı istiyordum. | Open Subtitles | وقلبي تسابق مع كل كلمة. وكل مرّة كان يرّن هاتفي تمنيت أن تكون أنتَ. |
| kalbim öyle çarpıyor ki, neredeyse konuşamıyorum. | Open Subtitles | وقلبي يدق بشدة، لذا فأنا أستطيع الكلام بالكاد |
| Gidecek hiçbir yerim yoktu ve kalbim intikamla kararmıştı. | Open Subtitles | علّي أن أمضي الآن وقلبي محقونٌ بالإنتقام |
| Eğer bir sperm, sevimli vajinamdan içeri girseydi taş kalbim onu oracıkta öldürürdü. | Open Subtitles | منّي يريد دخول مهبلي الصغير الجميل وقلبي البارد الأسود سيردي ذلك الشيء قتيلا، يا ولد |
| Yüzüm ve kalbim kırmızıdır. Sakalımın uzunluğu doğruluğu temsil eder. | Open Subtitles | وجهي وقلبي أحمران، لحيتي طويلة، وصلاحي أطول. |
| Romeo! kalbim tamamı buradayken eve gidebilir miyim ki ben? | Open Subtitles | كـيف أستطيع الذهاب للمنزل وقلبي لايـزال هنا. |
| Yani beni ret mi ediyorsun, ellerimi ve kalbimi? | Open Subtitles | تقصدين أنكِ ترمينني وترفضين يدي وقلبي ؟ |
| Jane'nin gülüşünü hatırlıyorum bana dokunduğunda kalbimde hissettiğim gücü. | Open Subtitles | نكته قالها "أتذكرإبتسامة"جين , هدوئهاالجميل, وقلبي قفز لكي يلمسها |