| Çok revaçta ve popülerler, biz ise geri zekalılar otobüsünden inmiş gibiyiz. | Open Subtitles | إنهم رائعون وذوي شعبية و نحن نبدوا وكأننا خرجنا لتونا من الحافلة | 
| 1970'lerde daha bilinmiyor ama. Taş Devri'nde kısılıp kalmış gibiyiz. | Open Subtitles | حتماً لم تسمع عن السبعينيات، وكأننا محبوسون في العصر الحجري | 
| Mükemmel bir tarif üretmiş gibiyiz: herkes bunu pişirebilir ve bu herkes için iyi. | TED | وكأننا صنعنا الصيغة المثالية، ويستطيع أي شخص تطبيقها. وهذا أمرٌ جيد للجميع. | 
| Kesik kesik, ama görünüşe göre yeniden sinyal almaya başladık. | Open Subtitles | انّها متقطّعة ، ولكن يبدو وكأننا نحصل على إشارة مرة أخرى | 
| Sanki tamamen farklı iki dünyadan gibiydik. | TED | وكأننا كنا ننتمي إلى عالمين مختلفين عن بعضهما. | 
| Geri kalanımız birlikte ama ayrı hareket ediyormuş gibiydi. | Open Subtitles | وبقينا نحن مع بعض، ولكن الوضع بدا وكأننا بدأنا نفترق. | 
| - Sanki daha yeni başlıyormuşuz gibi geliyor. | Open Subtitles | كنت أشعر وكأننا مازلنا في البداية | 
| Demiryolu için mutabakat yapmak ülkemizin kapılarını onlara açmak gibi bir şey. | Open Subtitles | بالموافقة على إنشاء سكة الحديد لهم وكأننا نفتح لهم المجال ليأخذوا أرضنا | 
| Ah şu Wilbur! Bak sen. Hakkında o denli çok şey duydum ki kendimi çoktan tanışmışız gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ويلبور .لقد سمعت كثيراً عنك .أشعر وكأننا تقابلنا من قبل | 
| Sanki yaşamdan zevk almak için bir kontrat imzalamış gibiyiz. | Open Subtitles | وكأننا مرتبطين بعقد يلزمنا على الإستمتاع بالحياة | 
| Keşke neyle karşı karşıya olduğumuzu bilseydik. Daire çizip aynı noktaya geliyor gibiyiz. | Open Subtitles | أتمني فقط أن أعرف ما الذي نتعامل معه الأمر يبدو وكأننا نسير في دوائر | 
| Yani aynı yatakta uyuyoruz ama ayrı ülkelerde gibiyiz. | Open Subtitles | أعني أننا ننام فى فراش واحد ولكننا نبدو وكأننا فى بلدين مختلفين | 
| Aynı randevuda gibiyiz değil mi Morales? | Open Subtitles | وكأننا في موعد غرامي اليس كذلك يا موراليس ؟ | 
| Hiçbir çiftin gitmediği bir yere gidiyor gibiyiz. | Open Subtitles | وكأننا ذاهبان إلى حيث لم يذهب أي إثنين من قبل | 
| Tenis maçında gibiyiz. | Open Subtitles | ونحن ننظر هكذا وكأننا في مباراة كرة مضرب | 
| Görünüşe göre burada bir sorun var, büyük bir sorun. | Open Subtitles | يبدو وكأننا نملك وضعا هنا.. مشكلة حقيقية. عندما تتوصلي لشيء أيتها القائد. | 
| Görünüşe göre bazı dosyaları kapatabileceğiz böylece. | Open Subtitles | يبدو أنّكَ إرتكبتَ خمس جرائم قتل يبدو وكأننا سنغلق بعض القضايا المفتوحة | 
| Sanki yeniden küçük kızlar gibiydik. | TED | كان الأمر وكأننا عدنا فتيات صغيرات مرةً أخرى. | 
| Bütün dünyayı ellerimizde tutuyor gibiydik. | Open Subtitles | كان الأمر، وكأننا نمسك الأرض كلها بأيدينا | 
| Asla ayrılmayacakmışız gibiydi. Oldu o zaman. Hamile kalmamla alakalı bana tek bir soru bile sormadı. | Open Subtitles | كانت الأوضاعُ وكأننا لم نفترق مِن قبل لم يسألني ولو سؤالاً واحداً عن حَمْلي | 
| - Sanki koca bir aileyiz, değil mi? | Open Subtitles | وكأننا عائلة واحدة كبيرة، أتعلم ذلك؟ | 
| Ama bu, kutunun dört yüzü vardır demek gibi bir şey. | Open Subtitles | ولكننا وكأننا نقول أن الصندوق له أربعة جوانب | 
| Sanki bir ömür boyu ayrı kalmışız gibi hissediyorum. | Open Subtitles | يبدو الامر وكأننا كنا منفصلين طوال العمر | 
| Gizli bir bilgiye erişimimiz varmış gibi hissettirir ve bu tür bilgileri yayarak statü kazanırız. | TED | فبدورها تجعلنا نبدو وكأننا على دراية بالأسرار الداخلية، ونكتسب مكانتنا بنشر هذا النوع من المعلومات. | 
| Bu Huffman denen adamı gördüğümüzde başarılı kişiler gibi görünmeliyiz sanki parasına ihtiyacımız yokmuş gibi, sanki şantajı eğlencesine yapıyormuşuz gibi. | Open Subtitles | مهلا، لذلك عندما نذهب نرى هذا الرجل هوفمان، ونحن يجب تبدو وكأنها نحن ناجحون، وكأننا لا تحتاج حتى ماله، |