| NSA ile beş yıl geçirince, dünyanın nasıl işlediğini öğreniyorsun. | Open Subtitles | خمس سنين مع وكالة الأمن القوميّ ستعلّمك كيف يسري العالم. |
| Şu an NSA'in aynı konuşmanın kaydını dinlemiyor olması için sadece dua edebiliriz. | Open Subtitles | لا يسعنا إلا أن ندعو بألا تكون وكالة الأمن القوميّ تصغي إلى تسجيل لنفس هذه المحادثة الآن |
| NSA'deki dostlarımız hücresel şebeke arşivinde onunkiyle eşleşen bir kayıt bulmuşlar | Open Subtitles | أجرى صديقٌ لنا في وكالة الأمن القوميّ مطابقةً صوتيّة، مع مخابرة تلفونيّة مسجّلة |
| - NSA'ya bilgi verildi. İzlemeye çalışacaklar. | Open Subtitles | أُعلمت وكالة الأمن القوميّ و هم يحاولون تقفّي المكالمة |
| Belki de atamaz. Ulusal Güvenlik Teşkilatında bir dostum var. | Open Subtitles | ربما لا، لديّ صديق في وكالة الأمن القوميّ. |
| NSA kendi internet alanlarına erişmeme izin vermeyecektir. | Open Subtitles | لا تسمح وكالة الأمن القوميّ بالولوج من انترنت خارجيّ. |
| NSA uyduları büyük şehirlerde her 60 saniyede bir fotoğraf çeker. | Open Subtitles | أقمار وكالة الأمن القوميّ تخزّن الصور كلّ دقيقة في المدن الرئيسة. هناك. |
| Ve lütfen, NSA'nın telefon kayıtlarıyla e- maillerini kontrol etmesini sağlayın. | Open Subtitles | واطلبي من وكالة الأمن القوميّ فحص مهاتفاتهم وبريدهم الإلكترونيّ، رجاءً. |
| NSA, ona internet izlerini nasıl yerle bir edebileceğini kesinlikle öğretmiş. | Open Subtitles | وكالة الأمن القوميّ علّمتْه كيف يُبعثر بصمةً رقميّة. |
| Birisi gizliden gizliye, NSA'nın aldığı kadar bilgiyi dışarıya yolluyor yani. | Open Subtitles | ثمّة شخصٌ يُخرج بياناتٍ خلسةً قدرمًا تتلقّى وكالة الأمن القوميّ. |
| NSA'e sızıp, sırlarını halka açıklayacaksam Twitter'dan başka bir şeye ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | إن كنت سأتسلّل إلى وكالة الأمن القوميّ و أخرج جميع أسرارهم للعلانيّة . ''عندها سأحتاج لشيءٍ أفضل من ''تويتر |
| Birazdan gizli kılıkta NSA'e gidip sırlarını halka açıklamaya çalışacağım. | Open Subtitles | إنّي على وشك أن أدخل وكالة الأمن القوميّ تحت الغطاء . لأرى إن أمكنني أن أكشف بعض أسرارهم |
| Şimdi de NSA'e sızarken, her şeyi Cırcır takipçilerime yayınlayabileceğim. | Open Subtitles | سأتسلّل الآن إلى وكالة الأمن القوميّ سأكون قادراً على بث ''كلّ شيء إلى متابعيني على ''شيتر |
| Dış merkezli bir terör örgütünün olaya dahil olduğuna dair NSA belgeleri basına sızdırılacak. | Open Subtitles | وكالة الأمن القوميّ سوف تقوم بتسريب أخبار إلى الصحافة بتورط خلية إرهابيه أجنبية. |
| NSA'in sivil casusluk için yetenekli bir hackera ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | وكالة الأمن القوميّ احتاجت لمُخترق متمرّس لأجل تجسس إلكترونيّ |
| NSA'in yapmamı istediği şeyden dolayı, ölü olmam daha avantajlıydı. | Open Subtitles | لأن ما أرداتني وكالة الأمن القوميّ أن أفعله جعل من الأفضل إليّ أن أكون ميّتًا. |
| NSA bir video gönderdi. | Open Subtitles | وكالة الأمن القوميّ أرسلت لنا ذلك للتوّ |
| NSA misin nesin? | Open Subtitles | ماذا تكون، وكالة الأمن القوميّ ؟ |
| NSA'i hacklemek Felicity'nin çok hoşuna gidecek. | Open Subtitles | (فليستي) ستستمتع حقًّا باختراق ملفات وكالة الأمن القوميّ. |
| NSA'i hacklediğin için Lompoc Federal Hapishanesine girmeden önce biraz fast food yemelisin diye düşündüm. | Open Subtitles | أجل، تراءى لي أن عليك تناول وجبة طعام جاهز قبلما يحبسونك في سجن (لومباك) لاختراقك وكالة الأمن القوميّ. |
| Belki de atamaz. Ulusal Güvenlik Teşkilatında bir dostum var. | Open Subtitles | ربما لا، لديّ صديق في وكالة الأمن القوميّ. |