| ajansım büyük bir projeyi istiyordu ve aldı. | Open Subtitles | كانت وكالتي تطلب لحساب كبير، ومن ثم حصلوا عليه. |
| Şimdi, anlaşılan eski ajansım yabancı ülkede oynaman için oldukça iyi bir sözleşme sunmuş, ama ben seni hep bir NBA oyuncusu olarak düşündüm. | Open Subtitles | حاليا، يبدو أن وكالتي المكوّنة حصلت لك على عقد جيّد خارج البلاد لكن تخيلتك دائما لاعبا بدوري المحترفين |
| ajansım H.R ile birlikte çalışmıştı. | Open Subtitles | وكالتي عملت مع الموارد البشرية |
| Charlene bir garsondu, bende modellik ajansımı yeni kuruyordum. | Open Subtitles | شارلين كانت نادلة و كنت قد بدأت لتوي وكالتي للأزياء |
| Kurumum öylece sizin, bizim işimizi yapmanızı bekleyemez. | Open Subtitles | حَسناً، وكالتي لَنْ يَقفَ بجانب ببساطة ويَنتظرُ شعبكَ ليَعمَلُ شغلُنا. |
| Birimim bana izin verdi. | Open Subtitles | أعطتني وكالتي اجازة. |
| Ajansıma söylemem lazım. | Open Subtitles | علي.. أن أخبر وكالتي. |
| Eğer benim Ajansımla anlaşırsanız size daha çok iş sağlarım. | Open Subtitles | يمكنني أن أحصل لك على المزيد من العمل إذا وقعتي مع وكالتي |
| Teşkilatımın benim yapmamı izin vermediği şeyleri yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أحتاجك لفعل أشياء وكالتي لن تسمح لي بها |
| - Hayır sana söylediğim gibi, reklam ajansım kaydettiğin bazı görüntüleri almak istiyor. | Open Subtitles | - لا , كما أخبرتك وكالتي الإعلانية تود ان تحصل على احد اللقطات التي صورتها |
| Hemen sonrasında ajansım beni işten attı. | Open Subtitles | والشيء التالي الذي علمته وكالتي طردتني. |
| - ajansım benim için kiraladı. | Open Subtitles | وكالتي رتبت العقد لي |
| Reklam ajansım, yakın zamanda, Lucky Strike sigaraları ile uzun süredir devam eden uzun ilişkisine son verdi. | Open Subtitles | مؤخراً، وكالتي للإعلانات... أنهت علاقة طويلة مع سجائر "لاكي ستريك" |
| - Ama burası da benim ajansım. | Open Subtitles | -لكن هذه وكالتي |
| Benim ajansım. | Open Subtitles | إنها وكالتي |
| Kendi ajansımı kurmaya çalışıyorum. Sizin için bunu doğrulayabilir. | Open Subtitles | أحاول بدأ وكالتي الخاصة بإستطاعتها |
| Nihayetinde, kendime ait modellik ajansımı kurabildim, gir ve çık, değil mi? | Open Subtitles | rlm; والقدرة في النهاية rlm; على تطوير وكالتي الخاصة للعرض، |
| Kurumum bu kaçırma olayıyla ne tür bir bağlantımız olduğunu öğrenebilmek için elinden geleni yapıyor ancak size o görüntüleri izletemem. | Open Subtitles | وكالتي تعمل كلّ شيء في قوّتها لتتبّع إتّصالنا إلى ذلك الإختطاف لكنّي لا أستطيع أن أريك ذلك الشريط |
| - Birimim bana izin verdi. | Open Subtitles | -منحتني وكالتي اجازة . |
| Ajansıma dönmeliyim. | Open Subtitles | سأظل مع وكالتي |
| Ajansımla gideceğim şimdi. | Open Subtitles | حسنا، وكالتي. نحن مغادرون. |
| Benim Teşkilatımın değil en azından. | Open Subtitles | ليست وكالتي على أيّ حال |