"وكثير منهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • çoğu
        
    Pek çok inançlı insanla konuşuyoruz, ve bir çoğu dünyanın 5.000 yaşında olduğuna inanıyor. Open Subtitles كنا نتحاور مع عدد كبير من المتدينين وكثير منهم يعتقد أن الأرض عمرها 5000 عاما
    çoğu da hayatlarının epey zor bir döneminden geçen paramparça olmuş kişilerdi. Open Subtitles وكثير منهم كان محطّماً ويمرّ بوقت عصيب في حياته
    Ve çoğu da o şekilde son bulur. Open Subtitles وكثير منهم ينتهي بنفس الطريقة أيضاً
    Bütün öğrencileri ya Kişisel Eğitim Programı ya da İngilizce Dil Öğrencileridir. çoğu birçok engelle geldiler, çoğu evsiz veya koruyucu aile gözetimindedirler. TED كل طلاَبي هم إما طلاب برامج التعليم الفردي أو تعليم لغة انجليزية "IEP,ELL" معظمهم يأتون بالعديد من المعوقات، معظمهم بلا بيوت وكثير منهم في دور الأيتام.
    60 yıldan uzun süren uluslararası çalışma bize gösterdi ki; kurumlarda yetişen çocuklar, en iyi kurumlardan biri de olsa, akıl hastalığına yakalanma, bağlanma sorunu yaşama, gelişme ve konuşmada gecikme gibi ciddi tehlike altındalar ve çoğu sonraki hayatlarında topluma karışmada ve yetişkin olarak sağlıklı ilişki kurmada yetersizlikleri ile mücadele ediyorlar. TED أكثر من 60 عاما من الأبحاث الدولية بينت لنا أن الاطفال الذين يكبرون في المؤسسات، حتى أفضل المؤسسات، هم عرضة للإصابة بأمراض نفسية، واضطرابات في التواصل، وتأخر في النمو والتكلم، وكثير منهم سيعانون من عدم القدرة على العودة للاندماج مع المجتمع لاحقًا في حياتهم وتكوين علاقات صحيّة كبالغين.
    Ve bunu bir çoğu bilmiyor. Open Subtitles وكثير منهم لا يعرفونه
    Bilirsin, bir çoğu uyuşturucu kullanmaya başlar. Open Subtitles وكثير منهم يتجه إلى المخدرات
    İşte bu yüzden astronomlar çabalıyor ve bir çoğu Şili'deki Dünyanın en kurak ve verimsiz çölü olan buraya, yani Atakama'ya geliyor. Open Subtitles لكن هذا ما يحاول علماء الفلك القيام به وكثير منهم يأتون إلى هنا الى أكثر الصحاري قحلا و جردا على الأرض ، "أتاكاما" في شيلي
    Pek çoğu Lachlan'ın yanında işe girdi her insanın alması gerektiği gibi, hakettikleri maaşı aldılar. Open Subtitles وكثير منهم ظلوا موظفين لدى (لوكلان)، يتقاضون أجوراً مجزية، كما يحق لأي آدمي.
    Madeline, yıllar geçtikçe çok zengin düşmanlar edindi kendine bunların çoğu da, kafası için çok iyi para ödeyecek insanlar. Open Subtitles كونت (مادلين) أعداء كثر خلال سنوات حياتها وكثير منهم سيدفع مبلغ طائل لقتلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more