| Orada öylece durup ona para teklif ettim ve evliliğim hakkında yalan söyledim. | Open Subtitles | لذا, أنا فقط وقفت هناك و تحدثت معها بخصوص المال وكذبت بشأن زواجي |
| Basına gittin ve yalan söyledin. | Open Subtitles | فقد قمت بمقابلة مع الصحافة وكذبت بشأن ما قالوه |
| Adamın cesedinden kurtuldun ve bu konuda yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد تخلصت من جثته وكذبت بشأن هذا |
| Yaşı konusunda yalan söylemiş. | Open Subtitles | وكذبت بشأن عمرها الفعليّ. |
| yalan söyledin ve ona "ibne" dedin. | Open Subtitles | سرقته، وكذبت بشأن ذلك و دعوته بـ"الشاذ" |
| Ve sen telafi etmek hakkında yalan söyledin. Bunu kim yapar? | Open Subtitles | وكذبت بشأن علاجك من يفعل هذا؟ |
| Juice'a ne yaptırdığını biliyorum. Ve sonra gözlerimin içine baktın... ...ve yalan söyledin. | Open Subtitles | أعرف ما الذي جعلت (جوس) يقوم به، ثم نظرت إلى عينيّ وكذبت بشأن ذلك |
| Siz Amerikan halkının önünde durdunuz ve Şeyh Hakam hakkında yalan söylediniz. | Open Subtitles | لقد وقفت أمام الشعب الأمريكي وكذبت بشأن الشيخ (حكام) |