Karşılık olarak Muhammed, Ramazan ayının 10'unda 10 bin kişilik Müslüman ordusuyla Mekke'yi almak için yola çıktı. | Open Subtitles | بمهاجمتهم عشيرة من حلفاء محمد وكرد فعل لذلك وبعد عشرة أيام من حلول شهر رمضان الكريم خرج محمد وجيش يقدر بعشرة اّلاف رجل |
Karşılık olarak, politikacılar ekonomi uzmanları tarafından, faiz oranlarını neredeyse sıfıra indirmekle öğütlendiler. | Open Subtitles | وكرد فعل لذلك، استجاب السياسيون لنصيحة الخبراء الاقتصاديين وخفضوا الفائدة لتصل إلى الصفر تقريباً |
Bir gün onu o kadar kötü dövdü ki tanınamaz hale geldi, kafasında bir süpürge sopası bile kırdı ve buna Karşılık o da yüzüne un attı. | TED | وفي أحد الأيام، ضربها بشدة، لدرجة أن شكلها تغير، حتى أنه حطم عصا المكنسة على رأسها، وكرد فعل على ذلك، رمت الدقيق في وجهه. |