"ولا أذكر" - Translation from Arabic to Turkish

• hatırlamıyorum
• hatırlıyorum

Yemin ederim ki otobüsteydim. Ondan sonrasına dair hiçbir şey hatırlamıyorum.
أقسم أنني كنتُ على متنِ حافلة ولا أذكر شيئًا بعد ذلك

Jim çektiğinde tek denizaltı, çünkü o diğer denizaltında çekiyor, kim yaptı hatırlamıyorum.
وإذا كان من تصوير جيمس، ستشاهدون غواصة واحدة، لكونه يصور من الأخرى، ولا أذكر إن كنت صاحب هذا المشهد أم جيمس.

Büyük bir hataydı. Sarhoştum, fazla bir şey hatırlamıyorum.
كان ذلك كله خطأ كبير،كنت ثملاً للغاية ولا أذكر شيئاً،أتعلمان

Ben çocukken cd çalarımız vardı... ve kimsenin şikayetçi olduğunu hatırlamıyorum.
وأنا صغير كانت لدينا الأقراص المضغوطة، ولا أذكر أن أحداً كان يتذمّر.

İlk Noel'imde bana neler aldıklarını ve ilk pikniğime ne zaman çıktığımı hatırlamıyorum ama dünyanın o en tatlı sesini duyduğum anı hatırlıyorum.
لا أذكر هديتى فى أول كريسماس ولا أذكر عندما خرجت للعالم لأول مرة

İlk Noel'imde bana neler aldıklarını ve ilk pikniğime ne zaman çıktığımı hatırlamıyorum ama dünyanın o en tatlı sesini duyduğum anı hatırlıyorum.
"لا أذكر هديتي في أول "كريسماس ولا أذكر عندما خرجت للعالم لأول مرة

Babanla kavga etmeden konuştuğumuz zamanı hatırlamıyorum.
ولا أذكر آخر مرة تحدثنا أنا ووالدك بدون شجار

Çünkü ben son iki haftadır her gece geç saate kadar çalıştım ama seni gördüğümü hatırlamıyorum.
لأني كنت أعمل لوقت متأخر كل ليلة طوال الأسبوعين الماضية ولا أذكر أني شاهدتك في العمل

Maalesef sizi ya da diğer anneleri hatırlamıyorum.
أنا اسفة لأني لا أتذكرك أنتي ولا أذكر الأم الثانية.

Diğer akşamlarda sizden özel telefonlar aldığımı hatırlamıyorum.
ولا أذكر أنك اتصلت بي في أي مرة غير هذا المساء

Zebralar, yumurtalar, "I" neyi simgeliyordu, onu bile hatırlamıyorum.
حمير وحشية، بيض، ولا أذكر حتى ما الذي يرمز له الحرف الثالث.

Ama mesele şu ki burası kraliyet topraklarının bir parçası, ve burada evlenmenize izin verdiğimi hatırlamıyorum.
هذه المروج جزء مِنْ الأراضي الملكيّة ولا أذكر أنّي منحتكم إذناً لإقامة زفاف هنا

Kazayı hiç hatırlamıyorum bile. Tek hatırladığım uyandığımda başka bir yerde olduğumdu.
ولا أذكر الاصطدام البتّة، لكنّي أذكر استيقاظي في مكان آخر.

Çocukken kendimi kağıt keserken hatırlamıyorum.
ولا أذكر أني كنت أقطع الورق في طفولتي

Tanrım, bu 1 yıl önceydi. Detayları hatırlamıyorum.
كان هذا قبل سنـة ولا أذكر التفاصيل

Bayılmış olmalıyım, fazla bir şey hatırlamıyorum.
لابد أنني فقدت الوعي، ولا أذكر كثيراً.

Hayal meyal hatırlıyorum.
ولا أذكر أخر مرةٍ بصراحة

Gustavo'nun bize her köşede para olduğunu söylediğini bile hatırlıyorum.
ولا أذكر أن (غوستافو) قال لي أن هنالك نقود مخبأة في كل زاوية