"ولحسن الحظ" - Translation from Arabic to Turkish

    • neyse ki
        
    • Şansımıza
        
    • neyseki
        
    • Şansıma
        
    • mutlu ki
        
    • Şansımız
        
    • Ve şanslıyız ki
        
    • ve şükür ki
        
    • Şans eseri
        
    • Çok şükür ki
        
    • şans bu
        
    • çok şükür
        
    • ve şansımıza
        
    - Ne? - Evlerinin önünden geçiyordum ve garajlarında onu gördüm. neyse ki, beni göremediler çünkü kamuflaj giyiyordum. Open Subtitles كنت مارًا من جوار منزلهم , ورأيته بالكراج .ولحسن الحظ لم يتمكنو من رؤيتي .لأني ارتدي اللبس الزائف ..
    neyse ki hala hastane odamdaydım ve doktorlarım hemen yanıbaşımdaydı. TED ولحسن الحظ كنت في المستشفى وكان الاطباء حولي
    Biz dört kişiydik, bir değil, ve Şansımıza erkek yoktu TED كنا أربعة، وليست واحدة ، ولحسن الحظ بلا أولاد ذكور.
    İş battı, ama neyseki karımla tanıştım. Open Subtitles ولكن شركته أفلست، لكن ولحسن الحظ التقيت بزوجتي.
    Ve Şansıma, çöpçümüz bana bisiklete binmeyi öğretti. Open Subtitles ولحسن الحظ, رجل القمامة علمني كيفية قيادة الدراجة
    Ne mutlu ki bunu yapamayacağım. Open Subtitles ولحسن الحظ لن أتمكن من القيام بذلك.
    Şansımız var ki servet avcılarının avı olamayacak kadar fakir. Open Subtitles ولحسن الحظ هي فقيرة جدا لتكون هدف لصائدي الثروات.
    Şanslıyız ki, New York'ta ben varım, Örümcek Adam Ve şanslıyız ki, benim de Örümcek-Siklet'im var. Open Subtitles ولا تفعل أبداً , لحسن الحظ نيويورك لديها أنا سبايدرمان ولحسن الحظ لدي دراجتي
    Ve neyse ki 2008 yılında 28 yıllık bir aradan sonra Gana'ya geri dönmeye karar verdim. TED ولحسن الحظ ففي عام 2008م قررتُ العودة إلى غانا، بعد غياب دام 28 عاما.
    neyse ki iyileşme dönemine girdim. TED ولحسن الحظ أني اليوم في حالة صحية مستقرة.
    neyse ki Ebola gibi hastalıklarda bu engellerin bazılarını kaldırmamız için yapabileceğimiz şeyler var. TED ولحسن الحظ يمكننا القيام ببعض الامور لأمراض مثل الايبولا، لإزالة بعض ما يعيقنا في سبيل تصنيع اللقاح.
    neyse ki troid bezinin aktivitelerini yeniden tetikleyebilen ve vücudu tekrar düzenli bir metabolizma hızına kavuşturan medikal tedaviler var. TED ولحسن الحظ توجد علاجات طبية قادرة على تحفيز أنشطة الغدة مجددًا، واستعادة معدل أيض ثابت للجسم.
    neyse ki tedaviye erken başlanan hastalarda bu durum nadiren gerçekleşir. TED ولحسن الحظ فإن ذلك نادر لمن يتلقّى علاجاً طبيّاً مبكراً.
    Şansımıza, Dumian böyle bir gücü nereden bulabileceğimizi biliyor. Open Subtitles ولحسن الحظ ، ديمون يعرف تماماً كيف يحصل على مثل هذه القوى
    Şansımıza büyük bir arz da olacak. Open Subtitles ولحسن الحظ سيكون هناك الكثير من العروض طلب ؟
    Ama Şansımıza böyle soğuk havalardaki acil durumlar için tam da ihtiyacımız olan şey elimizdeydi. Open Subtitles ولحسن الحظ لدينا بعض القطع التي تحمينا من هذه البرودة الشديدة
    Hayır, neyseki senin için çalışıyorum, benim varlığımdan habersizler. Open Subtitles , لا , ولحسن الحظ عندك . أنهم غير مدركين وجودي
    Şansıma, bu aralar çok sipariş verdim. Open Subtitles ولحسن الحظ انني كنت اطلب الكثير من الطعام
    Ne mutlu ki maddi durumunuz da Eloise ve sizin rahatça yaşamanız için yeterince iyi. Open Subtitles ولحسن الحظ فأنت في حالة مادية تمكنك من المحافظة على نمط حياة تستمتعان أنت و (إلويس) بها؟
    Şansımız varmış ki diğerini kurtarabildik yoksa iki tane koymak zorunda kalacaktık, ve yürüdüğünüzde... Open Subtitles ولحسن الحظ تمكنا من إنقاذ واحدة وإلا اضطررنا إلى زرع اثنين ثم ستمشي
    Ve şanslıyız ki onlara fazla ihtiyacımız olmayacak. Open Subtitles ولحسن الحظ لن نحتاجهم أكثر من ذلك
    ve şükür ki, hükümetin bu genel kaygılara daha vakitli ve daha sıklıkla cevap verdiklerini gördük. TED ولحسن الحظ ، لقد رأينا الحكومة تستجيب أكثر في الوقت المناسب وبشكل متكرر أيضا لاهتمامات الرأي العام.
    Şans eseri, büyü bilgim var Open Subtitles ولحسن الحظ, فإني أعرف قليلا من السحر.
    Gördükleri şey kartondan şekillerdir, çok üzücü, çok yalnız, ve Çok şükür ki çok nadir görülen bir vakadır. TED كل ما يرونه هو لوح كرتوني، وذلك مثير للشفقة، والوحدة، ولحسن الحظ إنه من النادر جدًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more