| Gelmiş geçmiş en mutlu insan olmayabilirim... ama bu senin suçun değil. | Open Subtitles | ربما لا أكون أسعد انسانة على وجه الحياة ولكنّ هذا ليس خطأك |
| Duygusal hayalini söndürdüğüm için üzgünüm dostum ama bu olmayacak. | Open Subtitles | آسفًا أنّي أبدو قاس يا صديقي، ولكنّ هذا لن يحدُث |
| Sahte şiddet kareleri yaratmayı sevdiğini biliyorum ama bu gördüğüm kan sahte değil. | Open Subtitles | "أعلم بأنّكَ تحبّ صنع صور عنف ولكنّ هذا الذي أراه ليس دماً مزيّفاً" |
| Beni bir telefonun olduğu bir odaya kilitlediler ama bu bir tesadüf değil. | Open Subtitles | وقاموا بحبسي في غرفة يوجد بها هاتف ولكنّ هذا الأمر ليس بصدفة. |
| Ona da bastırırım ama bu bizim üniversitenin istasyonuna çıkacak. | Open Subtitles | سوف اطبع نسخة ورقية من أجل هذا ولكنّ هذا سوف يعرض في محطّة جامعتنا |
| Seks yaptığını zannetmiştim ama bu da en az onun kadar rahatsız edici. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّني سمعت أصوات جنس ولكنّ هذا مزعج كذلك |
| Kendim için yaptıklarıma zerre önem vermeyebilirsin ama bu kız benim için en önemlisi. | Open Subtitles | لربما لا تكترثين لما فعلته بنفسي ولكنّ هذا هو أهم شيء بحياتي. |
| Gittiğim yerde su kamyonu ya da tayın dağıtımı olduğunu sanmıyorum ama bu iyi. | Open Subtitles | لن يكون هُناك شاحنات ماء في وجهتي ولا حُصصًا ايضًا ، ولكنّ هذا جيّد |
| Normalde böyle katı iş kurallarını desteklerim ama bu seçeneklerimizi azaltıyor. | Open Subtitles | عادةً ، ما اُثني على الموظفين من هذا النوع ولكنّ هذا سيحدُّ من خياراتنا |
| Kitabe öncelikli ama bu benim için önemli. | Open Subtitles | ولكنّ هذا الأمر هامّ بالنسبة لي |
| Yani ben de ayak severim ama bu manyaklığa giriyor artık. | Open Subtitles | أعني: أحبّ الأقدام، ولكنّ هذا جنون مطلق |
| Biliyorum ama bu beni özel güvenlik sırasına sokacak. | Open Subtitles | أعلم، ولكنّ هذا سيُدخلني إلى طابور الناس المهمين في المطار! |
| Dönüşebiliyorum, evet. ama bu çok kullanışlı değil. | Open Subtitles | أجل، ولكنّ هذا ليس مُفيداً جداً |
| Bu insanlarla yakın olduğunu biliyorum ama bu beni de çıldırttı, Bay Kowalski. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ مقرّب من هؤلاء الناس ولكنّ هذا يغضبني أيضاً، سيّد (كوالسكي) |
| ama bu da tam bir baş belâsı. | Open Subtitles | ولكنّ هذا الرجل مثير للمشاكل |
| ama bu farklı. | Open Subtitles | ولكنّ هذا مُختلِف |
| - ama bu yarar. | Open Subtitles | ولكنّ هذا مقبول |
| Evet bilemezdim ama bu durumu düzeltmiyor. | Open Subtitles | بلى , لم يكن بإمكاني أن أعرف , ولكنّ هذا لا يجعلك محقاً ف(زوي) لا تزال ميّتة |
| ama bu kablo... | Open Subtitles | ..ولكنّ هذا السلك |
| Üzgünüm ama bu haber bekleyemez. | Open Subtitles | أنا آسفه، ولكنّ هذا لا يُمكنه الإنتظار (إنّه (صَني |