| Evet, bir kez söyledim. Çok öfkeliydim ama evet, söyledim. | Open Subtitles | أجل فعلت في مرة وفقد كنت غاضباً، ولكن أجل فعلت |
| Aynı ada sahibiz, ama, evet, taşıdığımız da... | Open Subtitles | . لدينا نفس الإسم . ولكن أجل , لازلت اعتني به |
| Uzun zaman önceydi ama evet, öyle. | Open Subtitles | حسناً لقد كان قبل فترة ولكن أجل أجل لقد كان |
| Önemli olmasa istemezdim ama evet. | Open Subtitles | ،لم أكن لأطلب ذلك لو لم يكن الامر مهما ولكن أجل ،أريدكِ أن تعودي لهناك |
| Çok dikkatli olduklarını sanıyorlardı ama evet biliyordum. | Open Subtitles | إعتقدا أنّهما كانا حذرين جداً ولكن أجل ، كنتُ أعرف |
| Başlangıçta .sesler aynı değil ama evet, tamamen eşleşiyor. | Open Subtitles | قد لا يبدو بأنهم مشابهين في البداية، ولكن أجل إنهما متوافقان |
| Programımda bazı değişikliklere gitmem gerekecek ama evet, müsaidim. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أزيح بعض الأمور، ولكن أجل أنا متاح. |
| Ben buna çalıntı bir sanat eserini geri kazanmak derdim ama evet, o piç kurusunu soyacağız. | Open Subtitles | أفضل تسميتها بـ إعادةِ قطعةٍ ثمينة مسروقة ولكن أجل, سنسرقُ إبنَ العاهرةِ ذاكْـ |
| E.E.G., apne testi ve nöroloji muayenesi yapmalıyım ama evet. | Open Subtitles | بعد إجراء تخطيط القلب وفحص الموت الدماغي وفحص عصبي كامل , ولكن أجل |
| Biraz daha karışık bir durum ama, evet. | Open Subtitles | أجل، أظن هذا، الأمر أكثر تعقيداً من هذا، ولكن أجل. |
| Bu biraz garip bir soru oldu, ama evet, | Open Subtitles | هذا يبدو كأنه سؤال متحمَّل، ولكن أجل |
| Açık açık lafı geçmedi ama evet. | Open Subtitles | حسناً،هيلم تطلبشيئاًبشكل واضح ولكن ... أجل |
| Pekâlâ, henüz umutlanmak istemiyorum, ama evet. | Open Subtitles | أن أرفع من آمالي بعد، ولكن أجل |
| Başlarda zor olacak ama evet. | Open Subtitles | ستكون صعبة في البداية, ولكن أجل. |
| Bunu önerdiğin için teşekkür ederim Stan ama evet, ona mesaj bıraktım. | Open Subtitles | . كانت علي وشك الرحيل من المدينة . " حسناً , شكراً علي ذالك " ستان . ولكن , أجل , لقد تركت لها رسالة |
| Bir üniforma giymiyordu, ama evet, sanırım adam bu. | Open Subtitles | ..... أتعلمين،لم يكن يرتدي زي عسكري ولكن أجل أعتقد أن هذا هو الرجل |
| İşler bu hale gelsin demedim, ama evet. | Open Subtitles | لم أقصد أن يذهب لهذا البعد ، ولكن أجل. |
| Kız için üzgünüm ama evet, ödül buna değer. | Open Subtitles | آسف على الفتاة، ولكن أجل الجائزة تستحق |
| Keşke öyle demeseydim ama evet. | Open Subtitles | أتمنى لو أنك لم تقلها هكذا ولكن , أجل. |
| Birkaç tahlil daha yapmak istiyoruz ama evet, iyileşeceksiniz. | Open Subtitles | سنرغب في إجراء بعض الفحوصات ولكن أجل |