| Ama eğer bunu başka bir veriyle karşılaştırabilirseniz, aslında FBI ajanının rolünü tekrar oynuyor ve herşeyi biraraya topluyor olursunuz. | TED | ولكن إن استطعت ربطها مع البيانات الأخرى، فعندها مبدئياً تعيد لعب دور عميل مكتب التحقيق الفيدرالي. وبوضع كل ذلك معاً. |
| Katılıyorum Ama eğer başkaları da varsa çok fazla zamanları kalmamış olabilir. | Open Subtitles | موافق، ولكن إن كان هناك ناجون آخرون فلربما ليس أمامهم وقت طويل |
| Bilmiyorum, Ama eğer beni ölü istemiş olsalardı Richard'ın evinde öldürürlerdi. | Open Subtitles | لا أدري، ولكن إن كانوا يريدون قتلي لفعلوا في منزل ريتشارد |
| Yumuşak çarpışmalarda parçalanmazlar fakat eğer itiş çok güçlüyse asla büyümezler. | TED | لا تتجزء هذه المجموعات عندما تخف قوة الارتطام، ولكن إن كان الارتطام قويًا، فلن تنمو بتاتًا. |
| Kolay olmadığının farkındayım Ama bu kadar zorsa... | Open Subtitles | أتفهّم ان هذا لم يكن سهلًا. ولكن إن كان صعبًا جدًا، |
| Ama bir Wall Street algoritmasıysanız, ve 5 mikrosaniye gerideyseniz, kaybettiniz demektir. | TED | ولكن إن كنت خبير خوارزميات في وول ستريت وكنت متأخر بما يقارب 5 ميكرو ثانية فأنت خاسر ومتأخر على الركب |
| İşe gitmen gerektiğini biliyorum Ama eğer yüzüğü takacaksan, bunu kutlamamız gerek. | Open Subtitles | أعلم أنّ عليك الذهاب للعمل، ولكن.. إن كنت ستضعين الخاتم، علينا الاحتفال |
| Ama eğer bunu bir gün bunu düşünecek olursam seninle olmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | ولكن إن فكرت بهذا في المستقبل انا متاكد بإنه لن تكون انت |
| Ama eğer bana bir sorusu varsa, gelip bana sorması gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن إن كان لديه سؤالاً ليطرحه علي يجب أن يأتي ويسألني |
| Burada ne oyun döndüğünü bilmiyorum, ...Ama eğer beni kullanıyorsan, bıuna son ver. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما اللعبة هنا ولكن إن كنت تستغلني فتوقف عن ذلك |
| Ama eğer öyleyse, kubbeyi oluşturan kaynak da o olabilir. | Open Subtitles | ولكن إن كانتْ كذلك فربما هو ما يولّد القبّة بنفسه |
| Ama eğer ben ölürsem kocan hakkındaki gerçeği asla öğrenemeyeceksin. | Open Subtitles | . ولكن إن مُت . لن تعرفي حقيقة زوجك ابداً |
| Sana kötü bir adam olduğunu söylediğime inanamıyorum. Ama eğer yaptıysam, özür dilerim. | Open Subtitles | لا أصدق أني قلت بأنك رجل سيء ولكن إن فعلت ذلك فأنا آسفه |
| Sana kötü bir adam olduğunu söylediğime inanamıyorum. Ama eğer yaptıysam, özür dilerim. | Open Subtitles | لا أصدق أني قلت بأنك رجل سيء ولكن إن فعلت ذلك فأنا آسفه |
| Ama eğer B.D. 'deki 300 milyon kişi | TED | ولكن إن قام 300 مليون شخص في الولايات المتحدة الأمريكية |
| Ama eğer kazanamadıysan ulvi bir amaç uğruna savaşmış olmalısın, çünkü ancak o zaman hatırlanırsın. | TED | ولكن إن لم تستطع الفوز، عليك أن تكافح من أجل قضية نبيلة، ممّا سيخلّد ذكراك. |
| Ama eğer kimse fikrinize yatırım yapmıyorsa, kimse ürününüzü satın almıyorsa, emin olun ki hatanın size ait olduğu bir yer var. | TED | ولكن إن لم يستثمر أحد في فكرتك، إن لم يشتر أحد منتجك، بالتأكيد، هناك خطب ما تتحمل مسؤوليته. |
| fakat eğer gerekiyorsa öğrencileriniz bu ön adımları beraber geliştirebilirler. | TED | ولكن إن أردت، فإن طلابك يمكنهم بناء هذه الخطوات الجزئية سويًا. |
| Ama bu şekilde devam edersen, daha da zorlaşacak. | Open Subtitles | ولكن إن استمريت بهذه الطريقة فسيصبح الأمر أكثر صعوبة |
| Ama bir savaş bölgesinden kaçmışsanız, bu 2 sorunun cevabı dramatik bir şekilde farklıdır. | TED | ولكن إن كنت فارّا من منطقة بها حرب، الإجابات على هذين السؤالين تختلف بشكل كبير. |
| Ama onu köşeye sıkıştırırsanız, onun özgürlüğünü... tehdit ederseniz, sizi öldürür. | Open Subtitles | .. ولكن إن احتجزته في زاوية .. وإن هددت حريته سيقتلك |
| Ancak eğer kudretin varsa görevin de vardır. | Open Subtitles | ولكن إن كُنت تملكُ قوةُ، فلديكَ مسؤوليةُ أيضاً. |
| Şarkı söylemeyi seviyorum, sanatı seviyorum ama beni görürlerse işim biter. | Open Subtitles | أحب الغناء, وأحب الفن.. ولكن إن شاهدوني, سيقضى علي. |
| Ama gerçekten iyi bir öğrenci olmak istiyorsan, çok çalış. | Open Subtitles | ولكن إن أردت أن تكون طالب جيد ... عليك العمل بجد وخاصة 222 00: 56: 07,160 |