| ama izi okuyabilirim böylece bu bizi ruhu alan meleğe götürebilir. | Open Subtitles | ولكن بإمكاني قراءة العلامة ومعرفة اسم الكائن السامي الذي اشترى الروح |
| Hayır, ama çalışma salonuna geldiğinde ona not bırakabilirim. | Open Subtitles | كلا، سيدي. ولكن بإمكاني إرسال خطاب لها قبل موسم الإمتحانات. |
| Alan yayıcılar devredışı ama bir geri besleme döngüsü yaratabilirim. | Open Subtitles | باعثات حقل سواقة الذبذبات معطلة ولكن بإمكاني تعويض ذلك من خلال توليد حلقة تغذية |
| Bak, odanı karşılayamam ama sana bedava yemek verebilirim. | Open Subtitles | انظري, لا يمكنني تحمل مصاريف غرفتك ولكن ,بإمكاني ان اقدم لكي العشاء المجاني |
| En başta biraz tuhaf olur ama, yürütebilirim. | Open Subtitles | سيكون غريباً في بادئ الأمر ولكن بإمكاني جعل العلاقة تنجح |
| Ve gerçekten önemli olduğunu da biliyorum. ama ikisinde de bulunabilirim. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه مهم جدًا ولكن بإمكاني فعل الأثنين معًا |
| ama ararlarsa neden burada kaldığınızı söylerim. | Open Subtitles | ولكن بإمكاني ان أخبرهما أنك قد جئت غلى هنا إذا اتصلا |
| Şu anda sanki dairendeymişsin gibi gösteriyor ama dünyada herhangi bir yerdeymiş gibi gösterebilirim. | Open Subtitles | حالياً، يقرأ كأنكِ في شقتكِ ولكن بإمكاني جعلكِ تبدين بأي مكان في العالم |
| Ona yardım etmek için elimden geleni yaptım ama yeterli olmayacağını da söyledim. | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما بوسعي لمساعدته، ولكن بإمكاني القول أنّه لم يكن كافياً. |
| ama rahatsız olduğu bellidir çünkü bunun yarısında nerede çalıştığımı hatırlayamaz. | Open Subtitles | ولكن بإمكاني معرفة أنها غير مرتاحة لأنه وفي نصف الوقت، لا يمكنها تذكر أين أعمل. |
| Sizi bilmem ama ben küçük bir içki istiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم بشأنكما ولكن بإمكاني الاستفادة من مشروب صغير |
| Pek çocuk içeceğim yok ama kahve yapıp yanına pipet verebilirim. | Open Subtitles | ليست عندي في الواقع أية مشروبات لأطفال ولكن بإمكاني أن أعطيكِ القليل من القهوه ويمكنكِ أن ترتشفيها عبر قصبه |
| ama bu işi herhangi bir çalışan kadar iyi yapabilirim. | Open Subtitles | ولكن بإمكاني تأدية تلك الوظيفه كأية موظفة أخرى |
| Başlangıçta ilgisini çektik ama durumu gayet güzel kotardık. | Open Subtitles | لقد حظينا بإنتباهها لمدّة دقيقة تقريباً، ولكن بإمكاني القول أنّ الأمر سار بشكل حسن. |
| Ne olduğunu söylemedi ama ciddi bir şey olduğu belliydi. | Open Subtitles | مشاكل شخصيّة. لم يقل ما هي، ولكن بإمكاني المعرفة أنّها خطيرة. |
| ama o gururu un ufak eder küçük bir top yapar yerim. | Open Subtitles | ولكن بإمكاني أن أسحق ذلك الشرف إلى كرة صغير،وأكلها |
| ama sana kiralayabilirim. | Open Subtitles | يحسب للإستعمال البقري فقط ولكن بإمكاني أن أؤجره عليك |
| su an epey yumusagiz ama büyük ihtimalle kalkisa geçeriz. | Open Subtitles | أنا مرتخي جداً الآن، ولكن بإمكاني ربما أن أحمّسه |
| ama telafi edebilirim. | Open Subtitles | أعلم بأنني اقترفت خطأ كبيراً ولكن بإمكاني تصحيح كل ذلك. |
| Ölürsün, ama seni buradan çıkarabilirim ve onu kurtarabiliriz ama o silahı atman lazım. | Open Subtitles | ستموت، ولكن بإمكاني إخراجك من هنا، ويمكننا إنقاذها، ولكن عليك إلقاء هذا المسدّس الآن. |