"ولكن لحسن الحظ" - Translation from Arabic to Turkish

    • neyse ki
        
    • Ama şansıma
        
    • Ama şansımıza
        
    • ama çok şükür
        
    neyse ki tümör, kanser kadının lenf bezlerine sıçramadan alındı. TED ولكن لحسن الحظ تم استئصاله قبل ان تنشر الى الغدد الليمفاوية
    Fakat neyse ki, Internette mikrodalgayı kullanan sanayi fırınları için bir icat buldum. Ve 30 dakikalık tam güçle işlemi bitirebilmiştim. TED ولكن لحسن الحظ وجدت براءة اختراع لميكروويف صناعي يمكنه ان يقوم بالعملية خلال 30 دقيقة
    neyse ki Santa Anna'nın bu altının varlığından haberi yok. Open Subtitles هذا الذهب ملك لسانتا آنا ولكن لحسن الحظ أنه لا يعلم بوجوده
    Ama şansıma, birkaç dakika için kanepede dinleniyordum. Open Subtitles ولكن لحسن الحظ, كنت أستريح على الأريكه منذ بضع دقائق
    Sıfırdan kurmak biraz zaman alabilir, ...Ama şansımıza hazır bir tane... Open Subtitles لبناء واحد من العدم، يستلزم وقت ولكن لحسن الحظ يمكننا الحصول على واحد
    ...market o sırada açıktı ama çok şükür ölü veya yaralı haberi gelmedi. Open Subtitles المحل الذي كان مفتوحاً للعمل في هذا الوقت ولكن لحسن الحظ لم يتم الإبلاغ عن جرحى أو قتلى
    neyse ki Santa Anna'nın bu altının varlığından haberi yok. Open Subtitles هذا الذهب ملك لسانتا آنا ولكن لحسن الحظ أنه لا يعلم بوجوده
    Eminim ki hepimiz bir çok insanı görmek istiyoruz ama neyse ki bizim ülkemizde ve sizinkinde kimse kimseyi, görmek zorunda değil. Open Subtitles انا متأكدة من رغبتنا جميعاً في رؤية العديد من الناس ولكن لحسن الحظ في بلدنا وبلدكم هم ليسوا مجبورين على رؤيتنا
    neyse ki depozitoyu geri almayı başardık.Böylece... Open Subtitles ولكن لحسن الحظ .. استطعنا استعادة الوديعة
    neyse ki bu geyiklerden bir kısmı Britanya'ya hediye olarak gönderilmişti. Open Subtitles ولكن لحسن الحظ ، بعض من الامبراطوريه القطيع كما كانت قد أرسلت هدية لاوروبا
    - O ikisinin öyle konuşmasına şaşmamak lazım, neyse ki doğru değil. Open Subtitles هذا ليس مفاجئاً ، وبالنظر لطريقة تحدثهما ولكن لحسن الحظ ، هذا غير صحيح
    Karın ve bir ev dolusu çocuğun yoktur diye endişelenmiştim ama neyse ki varmış. Open Subtitles أنا متوترة إن عرفت أن ليس لديك زوجة وأولاد ولكن لحسن الحظ لديك، ما اسم زوجتك؟
    Ama şansımıza Bosnalıyla buluşuyor, ve bir çift iş başındaki sivil gibi I.W. İthalat Deposu önünde görülüyorlar. Open Subtitles ولكن لحسن الحظ يلتقي بالبوسنيّ وشوهدا كمحققين مدنيّين أمام (آي. دبليو) مستودع الواردات
    Büyük bir sarsıntıydı ama çok şükür herkes iyi. Open Subtitles إهتز المبنى كثيرا ولكن لحسن الحظ الجميع بخير
    ama çok şükür ki ufaklıkta kayıp yaşamadım. Open Subtitles ولكن لحسن الحظ ليس من هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more