| Ama bununla alakalı asıl çarpıcı olan sadece ne kadar insanı kandırdığı değil. | TED | ولكن ما كان مذهلًا حولها حقيقةً ليس مجرد أنها خدعت العديد من الناس. |
| Ama başkaları için en basit olan bir şey, benim için imkansızdır. | Open Subtitles | ولكن ما كان دائماً شديد السهولة بالنسبة للآخرين هو مستحيل بالنسبة لي |
| Diğer tüm ailelerin yolundan çekilmesi an meselesi Ama büyümek istiyorsa, ona işlerin nasıl yürüdüğünü bilen biri gerek. | Open Subtitles | وأنها مسألة وقت فقط قبل أن تصبح جميع العائلات بعيدة عن طريقه ولكن ما كان يحتاجه حقا لنمو أعماله |
| Ama Stasi'nin daha tipik özelliklerinden biri de muhbir kullanmasıydı, yani Stasi'ye gizlice bilgi veren kişilerdi bunlar. | TED | ولكن ما كان أكثر اعتيادًا للستاسي كان استخدام الاستخبار البشري، أشخاص بلغوا سريًا للستاسي. |
| Ama ilginç olan bir şey de, bunların hiçbirinin ölçekli olmamasıydı. | TED | ولكن ما كان مثيراً للاهتمام أيضاً هو أن أياً منها لم يكن قياسياً. |
| Gezinizi bölmek beni rahatsız ediyor, doktor Ama boş boş gezindiğinizi düşününce gözüme uyku girmezdi doğrusu. | Open Subtitles | يؤلمني ان افسد عليك رحلتك دكتور ؟ ولكن ما كان يهدأ لي بال .. وانتم تتسكعون في البلاد |
| - Sadece burada. - O bana aitti. - Biliyorum Ama siz burada değildiniz. | Open Subtitles | مجهود العمر انا اعلم هذا ولكن ما كان بداخله |
| Ama aslında kızın ailesine... cehenneme kadar yolları olduğunu söylemeliydi. | Open Subtitles | ولكن ما كان ينبغي حقا فعلت وقال هؤلاء الآباء فقط ليذهب الى الجحيم. |
| Pek iyi bir arama sahası değil Ama, başka türlü seni asla bulamazdık. | Open Subtitles | ليست بشبكة جيدة من البحث ولكن ما كان بامكاننا ان نجدك اذا كانت غير ذلك |
| Yerel Kelepir dükkanı, kötü müşteri servisi ile bilinir, Ama bunun için onları suçlayamayız. | Open Subtitles | متجر بارغن باغ المحلي كان معروفاً بخدمة زبائنه السيئة ولكن ما كان بامكاننا فعلاً لومهم على ذلك |
| Bay Crowley'in oğlunu korumak için gizlediğine inanılıyor Ama aslında sakladığı şeyler: | Open Subtitles | أخفى ابنه بعيداً عن الأنظار لحمايته ولكن ما كان يخفيه فعلاً |
| Ama asıl yapmak istediği sahibesini domine etmek. Genellikle de pasif agresiflik ile... | Open Subtitles | ولكن ما كان فعلاً يريد القيام به هو الهيمنة على العشيقة |
| Ama, aramızdaki herşey bir yalanın üstüne kurulmuştu. Ve bitti. | Open Subtitles | ولكن ما كان بيننا كان مبنيا على الأكاذيب |
| Sana vurduğum için özür dilerim. Ama peşime düşmemeliydin. | Open Subtitles | آسف أنني ضربتك، ولكن ما كان يجب أن تتبعني |
| İsyan sırasında kurşun yemişti Ama başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | رغم أنها تعرضت للضربات أثناء الإضطرابات، ولكن ما كان لدينا خيار |
| Ama herkesin asıl konuştuğu şey, maçta peruğunu kaybeden taraftar. | Open Subtitles | ولكن ما كان الجميع يتحدث عنهُ هو المشجع الذي فقد باروكتهُ خلال المباراة |
| Kurulun seni kadrolu olarak alma kararını onamaya hazırdım Ama gerek kalmadı. | Open Subtitles | كنت مستعد لقبول قرار مجلس الإدارة بتعيينك، ولكن ما كان يجدر بي فعل ذلك. |
| Ama beni en korkutan şey, her gece onun çok üzgün halde gitmesiydi. | Open Subtitles | ولكن ما كان يخيفني أكثر، انه عند كل ليلة.. كانت تغادر وهي حزينة جداً. |
| Bay ve Bayan Hughes endişenizi anlıyorum, hepimiz endişeliyiz Ama gelmemeliydiniz. | Open Subtitles | من فضلكم يا سيد ويا سيدة هيورز أعرف أنكما قلقان ونحن كلنا كذلك ولكن ما كان يجب عليكما المجيئ |
| Karının ağzından başka bir adamın siki olduğu için üzgündün biliyordum Ama beni seninle seks yapmak için zorlamamalıydın. | Open Subtitles | كنت حزيناً لأنّ زوجتك قامت بخيانتك ولكن ما كان عليك أن تجبرني على ممارسة الجنس معك |