| Bizim eskiden korktuğumuz gibi ondan korkmayabilirler Ama baban içindeki ateşi hâlâ kaybetmedi. | Open Subtitles | ربما لا يخافون منه كما كان في السابق ولكن والدك لم يفقد عصبيته |
| Sen istemedin, Ama baban... Bunun benimle ne ilgisi var? | Open Subtitles | .. لم تطلبي، ولكن والدك فعل - وما علاقتي بذلك؟ |
| Normalde çocukları kabul etmeyiz. Ama baban çok ısrar etti. | Open Subtitles | عادة لا نسمح بتواجد الأطفال هنا ولكن والدك أصرّ. |
| Ama baban Rajiv'in fotoğrafını bilmiyor. | Open Subtitles | ولكن والدك لا يعرف أى منهم صورة راجيف ماذا؟ |
| Ne istersen söyle ama babanın Ottavio için bir şeyi var. | Open Subtitles | قل ما تشاء ولكن والدك لديه شيء لأوتافيو |
| Ona yardımı olabilirdi ama babanız ağzını kapalı tuttu. | Open Subtitles | كان يستطيع ذلك, كان الأمر مفيداً له ولكن والدك حافظ على لسانه.. ؟ |
| İnan bana, bunu istemiyordum Ama baban bana başka bir şans tanımadı. | Open Subtitles | صدقني لم أرغب بهذا ولكن والدك لم يترك لي خياراً |
| Meg, Biliyorum bütün gün yatakta olmaktan nefret ediyorsun, Ama baban eski televizyonu getiriyor. | Open Subtitles | ميغ ,أعلم بأنك تكرهين المكوث في السرير طوال اليوم ولكن والدك سيجلب التلفاز القديم الى هنا. |
| Ama baban sana vermedi değil mi? | Open Subtitles | ولكن والدك لم يكن ترك الأمر بالنسبة لك، أنه لم يفعل؟ |
| Üzgünüm ama, baban dün gece öldürüldü. | Open Subtitles | أنا آسف لقولي ذلك ولكن والدك قتل الليلة الماضية |
| En iyi dostu da babanla teknedeydi Ama baban onu kurtaramadı. | Open Subtitles | ترّجاه أفضل صديق له ليرافقه على هذا القارب ولكن والدك لم يتمكن من إنقاذه |
| İşlerin istediğin gibi görünmediğini biliyorum Ama baban deniyor, tamam mı? | Open Subtitles | أعرف أنك لا تريد أن يصير الوضع هكذا ولكن والدك يحاول, اتفقنا؟ |
| Biliyorum sonucu sana pahalıya patladı Ama baban bütün masumları korumanı istedi buna insanlar da dahil. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه يأتي بتكلفة كبيرة، ولكن والدك يريد حماية جميع الأبرياء، وهذا يعني البشر أيضا. |
| Keşke bunu sana söyleyen ben olmasaydım Ama baban suçunu kabul edecek. | Open Subtitles | ليتني لم أكن من عليه إخبارك هذا، ولكن والدك سيقر بذنبه. |
| James, mezuniyetini berbat etmek istemedik Ama baban başka bir bölüme transfer oldu. | Open Subtitles | "جايمس",نحن لا نريد أن نفسد عليك مناسبة تخرجك. ولكن والدك أحيل إلي قسم مختلف. |
| Ama baban beni onurlu bir adam olarak yetiştirdi. | Open Subtitles | ولكن والدك رباني لأكون رجلاً شريف |
| Asami, nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum Ama baban Eşitlikçilerle işbirliği içinde olabilir. | Open Subtitles | آسامى ، أنا لا اعرف كيف سأخبرك بهذا ، ولكن "والدك ربما يكون مشترك مع "الإيكواليست |
| Ama baban beni zorluyor. | Open Subtitles | ولكن والدك نقض لي، وانا اعتقد. |
| Ama baban ve amcan, gittiler oraya. | Open Subtitles | ولكن والدك وعمك سافرا إلى هناك |
| Hep bıyıklı bir adamı öpmek istedim ama babanın dudak üstü kısmı bıyık kaldıracak kadar güçlü olamadı. | Open Subtitles | "كتبتِ فقط "شارب "أنا دائماً ما أردت تقبيل رجل "بشارب ولكن والدك لم يكن لديه قوة الشفة العليا لدعم واحد |
| Bayan Jacobs, durumunuza yorum yapma özgürlüğüm yok ama babanız bölgedeki talihsiz hizmetlerinizin onuruna göz kamaştırıcı bir basın konuşması hazırladı. | Open Subtitles | مللي جاكوبس , وأنا لست في الحرية ل التعليق على الوضع الخاص بك ولكن والدك أعد بيان صحفي متوهجة تكريم خدماتك ل و المؤسف في المنطقة . |