| Hayır, ama ben anlarım. Bir kadın kimin kimden hoşlandığını anlayabilir. | Open Subtitles | لا، ولكن يمكنني معرفة ذلك المرأة يمكنها معرفة من يعجب بمن |
| ama ben bir komisyon hesabını kullanarak sizi satın alıma sokabilirim. | Open Subtitles | ولكن يمكنني أن تحصل على الرجال في استخدام حساب جيب الوساطة. |
| Ben virolog değilim fakat bunun için fırsatı kaçırdığımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | لست خبيرة بالفيروسات، ولكن يمكنني القول أنه فات أوان هذا |
| fakat şimdi bunun ne anlama geldiğini biliyorum. | TED | ولكن يمكنني الآن أن أخبركم عن ما يعنيه ذلك. |
| Biraz ibne işi Ama sizin için alabilirim. | Open Subtitles | هذا النوع للشواذ ولكن يمكنني ان اجلبه لك |
| - Ama meslektaşlarımla görüşürüm. Bakalım sana bir bağlantı listesi çıkarabiliyor muyum. | Open Subtitles | ولكن يمكنني الحديث إلى أحد زملائي لأرى إن كان بوسعي إعداد قائمة لك |
| Hala oradamı bilmiyorum ama size şifresini verebilirim. | Open Subtitles | ولا أعلم إن كان به ولكن يمكنني اعطاؤك الرقم السري |
| Uçamam ama sana eşlik edebilirim. | Open Subtitles | أنا لا يمكنن الطيران ولكن يمكنني أن آتي معك. |
| Ama seni temin ederim ki bunun bir sebebi var. | Open Subtitles | ولكن يمكنني أن أؤكد لكِ أنه ليس من دون سبب |
| Henüz söylemedi ama ben fark edebiliyorum. | Open Subtitles | لم تقل ذلك لي بصراحة ولكن يمكنني تبيّن الأمر |
| Uzun zaman hiçbir şey söylemedi ama ben anladım. | Open Subtitles | ولم يقل أي شيء لفترة طويلة ، ولكن يمكنني القول |
| Bak, senin niçin götürmediğini anlıyorum, ama ben yapabilirim. | Open Subtitles | أنظري .. أنا أُدرك لماذا لا تريدنني ان أذهب، ولكن يمكنني فعلها .. |
| İnançlarımızı yönlendirmek isteyen ilk siz değilsiniz,... ..ama ben, size garanti ederim ki bizim sadakatimiz sarsılmazdır. | Open Subtitles | ,لست انت أول من يحاول التأثير على معتقداتنا ولكن يمكنني التأكيد لك إيماننا , لن يتزعزع |
| Hepsinin kadını var. ama ben de yapabilirim! | Open Subtitles | كلهم من نسائهن ولكن يمكنني أن أفعل هذا أيضا |
| Hepsinin kadını var. ama ben de yapabilirim! | Open Subtitles | كلهم من نسائهن ولكن يمكنني أن أفعل هذا أيضا |
| Sen söyleme... Evet, fakat benim fazla rolüm var. | Open Subtitles | نعم، ولكن يمكنني الحصول على الكثير من العمل هنا. |
| fakat ben onların nerde olduğunu görüp, sağ salim geri getireceğim. | Open Subtitles | ولكن يمكنني رؤيتهم، إيجادهم، وأعيدهم إلى مكانهم بأمان |
| Phoebe, geçmişi değiştiremem, fakat sanırım geleceği koruyabilirim. | Open Subtitles | فيبي، لا يمكنني تغيير الماضي، ولكن يمكنني حماية المستقبل |
| Genelde evet. Ama sizin durumunuzda, iş biraz daha karışık. | Open Subtitles | ولكن يمكنني مواصلة العيش بكِلية واحدة، صحيح؟ |
| - Ama cerrahi prosedür olarak hatırlıyorum? | Open Subtitles | ولكن يمكنني تذكر إجراءات عمليتها الجراحية ؟ |
| Elbette, ona bununla ilgili hiç bir şey söylemedim ama size anlatabilirim. | Open Subtitles | بطبيعة الحال، لم أكن أقول له أي شيء حول هذا الموضوع، ولكن يمكنني أن أقول لك. |
| Operasyonlar sürdüğü için biraz zor olur ama sana bir gemi ayarlamaya çalışırım. | Open Subtitles | قد يكون من الصعب ولكن يمكنني تأمين طريقة لجعلك تصل الى هناك |
| Burada arkadaşının benim hakkımda neler söyleyim durduğunu bilmiyorum,Ama seni temin ederim doğru değil. | Open Subtitles | لا أعرف ما يخبركِ به صديقكِ عني ولكن يمكنني أن أؤكّد لكِ أنّها ليست الحقيقة |
| -Sadece bir kez, efendim. Ama o olduğuna yemin edebilirim. | Open Subtitles | مرة واحدة سيدي، ولكن يمكنني أن أقسم بأنها كانت هي |