| Zachary, sen zeki ve cesur Mastodon Dinozord'u kontrol edeceksin. | Open Subtitles | زاك, أنت شجاع وماهر ستسيطر على فيل القوة |
| Genç üyeler, daha tecrübeli yaşlı olanlardan öğrenirler bu sayede tüm grup birleşik ve epey becerikli bir takım olarak çalışır. | Open Subtitles | تتعلّم الأفراد الأصغر من الأكبر الأكثر خبرة لذا تعمل المجموعة بأسْرها كفريق موحّد وماهر جداً. |
| Oscar, öğretecek çok şeyi olan, bilge ve yetenekli bir şempanzeyle beraber. | Open Subtitles | هو الآن مع شمبانزي حكيم وماهر ولديه الكثير لإعطاءه |
| Samur, ayının gücünü inanılmaz bir hız, kurnazlık ve hareketle oluşturur. | Open Subtitles | الآوتر يولد قوته بواسطة السرعة الإستثنائية بارع وماهر |
| Bıçakta parmak izi yok ama yaraların açısına ve yerlerine bakarak katilin kadın olduğuna neredeyse eminiz ayrıca çok hızlı, oldukça başarılı, ve bir uzman eğitiminden geçtiği belli. | Open Subtitles | لا توجد بصمات على السكين لكن بالنظر إلى زاوية الجروح وموقعها نجد أن من شبه المؤكد أن القاتل أنثى كما أنه سريع جدًا وماهر لأقصى حد، نتاج تدريب الخبراء |
| ve tanıdığım o kadar adam içinde en iyisi sendin. | Open Subtitles | ومِن بين جميع الرجال الذين عرفتهم، فأنت الأروع أنت ذكي وماهر |
| Bebeğim, galiba kafan "pezevenk" ve "oyuncu" arasında karıştı. | Open Subtitles | عزيزتي، أعتقد أنك تخلطين بين كلمة شقي وماهر |
| Ünlü bir cinayet avukatı. Sert ve dikkafalı. | Open Subtitles | إنه محامي بالجنايات، بارع وماهر |
| Çabuk ve yetenekliydi. | Open Subtitles | انه سريع وماهر. |
| "Mütevazı, akıllı ve zeki" | Open Subtitles | إنه بسيط وماهر وذكي |
| İğrenç ve yetenekli. | Open Subtitles | بشع وماهر |