| "1901'in 22 ocak'ında neler olduğunu tam olarak bilemeyeceğimi söyledim. | Open Subtitles | وسأعرف الحقيقة وما حدث تماما .في يوم 22 يناير من عام 1901 |
| Malum, bu oldukça seçkin bir dernektir, aslında yaptığımız savaşın sebeplerini, dünya liderlerimizin kapalı kapılarının... ardında aslında neler olduğunu bilen insanlardan müteşekkil. | Open Subtitles | أنت تعرف أنه ناد حصري جداً هؤلاء الناس الذين يعرفون أسباب خوضنا حروبنا فعلاً وما حدث في الواقع وراء أبواب قادة عالمنا المغلقة |
| Üvey babana neden saldırdığını? Kız kardeşine neler olduğunu? | Open Subtitles | لم هاجمت والدك وما حدث لأختك |
| Yani, bana olanla, o kızlara 1969'da olanlar arasında bir bağ var. | Open Subtitles | أقصد, هناك صلة بين ما حدث لى وما حدث إلى0000 |
| Fakat Arap ayaklanmalarında olanlar, Mısır'da olanlar benim için özellikle rahatlatıcıydı. | TED | لكن ما حدث في الثورات العربية وما حدث في مصر كان هو الدافع الحقيقى للحديث إليكم . |
| Bunu fark ettikten sonra olan şey şuydu, tüm dünyadan bilim adamları ve sanatçılar laboratuvarıma gelmeye başladı. | TED | وما حدث هو أن الفنانين والعلماء من جميع أنحاء العالم قد بدأوا في الحضور إلى مختبري. |
| Babana nerede olduğumu ve neler olduğunu söyle. | Open Subtitles | وأبلغ أبيك بمكانى وما حدث |
| Onu öldürdüğün gün neler olduğunu bileceksin. | Open Subtitles | ... وما حدث في ذلك اليوم |
| Allens'da neler olduğunu da. | Open Subtitles | (وما حدث في حانة (ألين |
| O gün ne olduysa, orada neler gördüysen ve de Lauren'e olanlar bu seni sonsuza kadar başka birine çevirdi. | Open Subtitles | ما حدث إليكِ ما شاهدتيه في هذا اليوم "وما حدث إلى "لورين ستكون واحدة من الأشياء التي ستُحدد هويتكٍ إلى الأبد |
| O iyi bir dosttu, ve bugün burada olanlar kelimelerle ifade edilemez. | Open Subtitles | "كان صديق طيب، وما حدث هنا اليوم" لا يمكن أن يُقال في كلمات. |
| MacKenna'yla aramda olanlar ise eski bir mevzuuydu. | Open Subtitles | ...وما حدث بيني و بين ماكينا كان من التاريخ |
| O arınma sırasında olanlar beni sonsuza kadar değiştirdi. | Open Subtitles | وما حدث أثناء ذلك التطهير غيرني للأبد. |
| Ondan sonra olanlar şeytanca şeylerdi. | Open Subtitles | وما حدث بعد ذلك كان فظيعًا |
| olan şey de şuydu; bir kamyon, arabanın önüne sürdü ve araba fren yapamadı. | TED | وما حدث كان أن شاحنة خرجت أمام السيارة وفشلت السيارة في الضغط على المكابح. |
| Daha sonra olan şey ise, kimsenin tahmin etmediği bir şeydi. | Open Subtitles | وما حدث بعد ذلك لم يتوقع أحد منا حدوثه |
| Ne yaptığın kaza, ne de polislerle olan şey. | Open Subtitles | - والحادث وما حدث مع الشرطة كذلك |