| Mutlulukla söyleyebilirim ki, buraya konferans için geldiğimde de gördüm onu, eminim ki siz de karşılaştınız onunla. | TED | وسعيدة لاقول، أني توقعت أني أجده عندما آتي هنا ومتأكده أنكم كلكم وجدتوه ايضاً |
| İhtiyacım yok. Ve eminim bunu karşılayamam da. | Open Subtitles | لا أحتاجة ومتأكده بأنكِ لا تستطعين توفيره |
| Kolera kurbanlarının yerel rahipler tarafından tedavi edildiğini ve birçoğunun iyileştirdiklerini gördüğünüzden eminim. | Open Subtitles | ومتأكده بأنك رأيت ضحايا الكوليرا عولجو امن قبل الكهنة المحليين, و رأيت الكثير منهم تعافوا. |
| Tamamen müsait, eminim sende bunun farkındasın. | Open Subtitles | حره تماما,ومتأكده من انك مدرك لذلك |
| Ve eminim ki, fahişelere de iş kolay bulunmuyor! | Open Subtitles | ومتأكده بأن سوق عاهره بشعر قصير ضئيل |
| Ve eminim sen de istersin. | Open Subtitles | ومتأكده انك ايضاً كذلك |
| - Evet ve Nate'in ailesiyle öngördüğüm cinayet ya da intihar henüz gerçekleşmediyse Blair ve Chuck'ın da orada olacağına eminim. | Open Subtitles | - (نعم و أهل (نايت ومتأكده أن (بلاير) و(تشاك) سيكونون هناك لو لم يقتل أحدمها الآخر كما أتوقع |
| eminim sen de tükenmişsindir. | Open Subtitles | ومتأكده من انكِ كذلك |
| Ayrıca yakında döneceğine eminim. | Open Subtitles | ومتأكده من أنه سيعود قريباً |
| - Şöyle bir düşününce hatırladım ve eminim. | Open Subtitles | - الآن يبدو اننى اتذكر، ومتأكده . |