| - Aynı anlam. Sayid yaralı. Nereye gittiğini bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | سعيد مجروح ونحن لا نعرف الى اين ذهب بالضبط ومصاب بالهذيان |
| Eğer yaralı, yorgun bir adamı ikimiz anca haklıyorsak diğerlerine karşı en ufak bir şansımız bile olmaz. | Open Subtitles | إذا تطلب الأمر كلينا لهزيمة رجل واحد مجهد ومصاب فلن نملك فرصة أمام أي لاعب آخر |
| Yorgun ve muhtemelen yaralı. | Open Subtitles | إنه رجل متعب ومصاب على الأرجح |
| Bir başka kurban da, şüphelilerle polis arasındaki yoğun çatışma sırasında, | Open Subtitles | ومصاب آخر في حالة خطيرة دونالد بريدان مات بواسطة نيران الشرطة |
| Bir başka kurban da... şüphelilerle polis arasındaki yoğun çatışma sırasında... aldığı yaralarla ölen bir diğer soyguncu Donald Breedan'dı. | Open Subtitles | ومصاب آخر في حالة خطيرة دونالد بريدان مات بواسطة نيران الشرطة أثناء تبادل النيران الكثيف بين الشرطة والمتهمين |
| Bagwell'in üstünü başını temizlediğini, yeni kıyafetler giydiğini ama parasının az olduğunu ve hâlâ yaralı olduğunu söyle onlara. | Open Subtitles | أخبريهم أن (باغويل) غير من هيئته، لباسه متأنق ولكن لازال بحاجة للنقود ومصاب |