| Galiba kızgındım ve paniğe kapıldım. Herşey çok iyi gidiyordu. | Open Subtitles | كنت غاضبة ، ومضطربة كانت الأمور تسير على ما يُرام |
| Orası muazzam dengesiz bir ülkedir ve şiddet gelenek haline gelmiştir. | Open Subtitles | إنها بلاد شاسعة ومضطربة مع تاريخ من العنف |
| Adamların önüne bütün şehri ayağa kaldırtan ve canını sıkan bir seks çılgını koyuyorum ama neyle dönüyor? | Open Subtitles | إختلقتُ لهم مجنونا شهوانيا مُرعبًا لأجعل المدينة قلقة ومضطربة و ما الذي أجنيه ؟ |
| Artık arkadaşız, şimdi onun bir çeşit deli, nevrotik ve muhtaç olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | لقد أصبحنا أصدقاء ، والآن أعلم أنها مجنونة ومضطربة و لحوحة |
| Ancak, Güneş'ten uzaklaştıkça çalkantılı ve karmaşık atmosferleri olan dünyalar buluyoruz. | Open Subtitles | لكن بالابتعاد عن الشمس نجد عوالم بأغلفة جوية عنيفة ومضطربة |
| Tek söylediğim, sürekli arbede içinde yaşıyoruz ve yakın bir gelecekte değişeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | كل ما أقوله أننا سنعيش فى حالة متبعثرة جداً ومضطربة... وأنا لا أرى ذلك التغير فى أى وقت قريباً... |
| Ama açken zayıf, huysuz ve çirkin oluyor. | Open Subtitles | وعندما تجوع تكون ضعيفة ومضطربة وقبيحة |
| Tüylü ve huysuzlar. | Open Subtitles | فإنها غاضبة ومضطربة |
| Düşüncelerim karışmıştı ve düğümlenmişti. | Open Subtitles | أفكاري كانت متداخلة ومضطربة |
| Maggie işten eve erken geldi ve çok üzgün. | Open Subtitles | - لأن (ماغي) عادت للمنزل مبكرًا ومضطربة جدًا |
| Panik yapıyorsun ve çılgın atıyorsun! | Open Subtitles | ! أنت مذعورة ومضطربة |
| ve kafam karışıktı. | Open Subtitles | ومضطربة. |
| Utangaç ve fırtınalı. | Open Subtitles | خجولة ومضطربة. |