| Buranın üç kilometre kuzeyinde eski, terk edilmiş bir avcı kulübesi var. | Open Subtitles | هناك مقصورة قديمة ومهجورة للصيد نحو ميلين الى الشمال من هنا |
| Kaçtığı araç, boş ve terk edilmiş halde bulundu. | Open Subtitles | وجدوا المركبة التي إستعملها للهرب فارغة ومهجورة. |
| Hastane artık kapalı. Yıllardır terk edilmiş. Ama bu gece, yine ziyaret saatleri. | Open Subtitles | "المشفى مغلقة الآن، ومهجورة لسنين ولكن الليلة هي ساعات الزيارة مجدّداً" |
| - terk edilmiş ve kullanılmayan bir üs. | Open Subtitles | خارج الخدمة ومهجورة |
| Yakılmış ve terk edilmiş. | Open Subtitles | محـروقة ومهجورة |
| - terk edilmiş ve kullanılmayan bir üs. | Open Subtitles | خارج الخدمة ومهجورة |
| Aziz Peter Meydanı boş, kasvetli ve terk edilmiş. | Open Subtitles | ساحة القديس (بطرس) فارغة وكئيبة ومهجورة |